Dolina davasında sürpriz: Mahkeme evi alıcıya iade etti
Rusya Yüksek Mahkemesi, ünlü şarkıcı Larisa Dolina ile daireyi satın alan Polina Lurye arasındaki tartışmalı mülkiyet davasında alt derece kararlarını bozarak mülkiyetin alıcıya ait olduğunu belirledi. Dolina’nın 2024’te dairesini sattıktan sonra dolandırıldığını öne sürerek sözleşmenin iptalini talep etmesiyle başlayan süreçte alt mahkemeler şarkıcıyı haklı bulmuştu. Bu nedenle Lurye hem evini hem parasını kaybettiğini ifade ederek temyiz yoluna gitmişti.
Yüksek Mahkeme, Dolina’nın dairede bulunmasını yasa dışı olarak tanımladı ve şarkıcının daireyi kısa sürede gönüllü şekilde boşaltmaması halinde Lurye’nin açtığı tahliye talebinin yeniden ele alınacağını açıkladı. Karar gereği dosya yeni inceleme için Moskova Şehir Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme açıklamasında, alt derece mahkemelerinin hem mülkiyetin korunması hem zararların telafisi açısından dengeyi kuramadığı ifade edildi.
Duruşmada savcılık zorla tahliyeye karşı olduğunu belirtti ancak Lurye’nin maddi kaybının yeterince dikkate alınmadığını vurguladı. Lurye, Dolina’nın evden çıkarılmasını talep ederken, şarkıcı satış sırasında aldığı bedeli iade etmeye hazır olduğunu ve iki tarafın karşılıklı iade yoluyla anlaşabileceğini söyledi. Dolina’nın birkaç yıla yayılmış taksitli ödeme önerisi ise Lurye tarafından kabul edilmedi ve dosya Yüksek Mahkeme kararına kadar taşındı.
Larisa Dolina 2024’te Moskova’nın merkezi Khomovniki semtindeki beş odalı dairesini 112 milyon rubleye (yaklaşık 1,5 milyon dolar) satmıştı.
Rusya’da gayrimenkul piyasası son iki yılda hem fiyat dalgalanmaları hem dolandırıcılık vakalarındaki artış nedeniyle hassas bir dönemden geçiyordu. Özellikle büyük şehirlerde tapu devri süreçlerinde aracı kişi ve şirketlerin karıştığı sahte vekalet, eksik bildirim ve usulsüz satış şikayetleri çoğalmıştı. Dolina vakası, yüksek meblağlı bir satışın ardından hem alıcının hem satıcının mağdur olduğunu iddia etmesiyle geniş kamuoyu ilgisi çekti. Ünlü bir ismin dahil olması, meselenin sıradan bir uyuşmazlık değil, sistemsel güven sorununu yansıttığı yönünde yorumlara yol açtı.
Bu tartışmalar aynı zamanda gayrimenkul piyasasındaki fiyat şişkinliği, artan kredi faizleri ve düşük hane halkı güveni ile birleşince sektörde ek baskı yarattı. Analistler, Dolina davasının hukuki güvencelerle ilgili soru işaretlerini artırdığını, yatırım amaçlı konut alımlarında temkinli davranışın güçlendiğini belirtti. Bazı uzmanlar, bu tür yüksek profilli davaların konut piyasasında işlemlerin yavaşlamasına, tapu devri sırasında ek kontrol taleplerinin yükselmesine ve alıcıların risk primlerini artırmasına yol açtığını aktararak davanın hukuki bir anlaşmazlıktan öte piyasa psikolojisini etkileyen bir örneğe dönüştüğünü söyledi.
16.12.2025
Реклама