Rusya'da geç gelen kış kalp ve solunum sağlığını zorluyor
Rusya’da sonbahar uzadı, kış rötar yaptı. Karın gecikmesi, kısa ve güneşsiz günler, ılık ama nemli hava birçok bölgede hem ruh halini hem de sağlık durumunu olumsuz etkiledi. Uzayan sonbahar sayesinde solunum yolu virüsleri için adeta "ek sezon" açıldı. Moskova’da aile hekimi ve kardiyolog Denis Prokofyev, aralık başında polikliniklere başvuranların büyük bölümünün kesilmeyen üst solunum yolu enfeksiyonları, bronşit ve boğaz iltihabı şikayetleriyle geldiğini söylüyor. Uzmana göre normal yıllarda "gerçek kış" bastırınca soğuk ve kuru hava damlacık yoluyla bulaşan virüsleri zayıflatıyor, bu yıl ise bu süreç bariz şekilde gecikti.
İzvestiya'ya konuşan doktorlara göre asıl tehlike, hava sıcaklığındaki ani sıçramalar ile bunlara eşlik eden atmosfer basıncı dalgalanmaları. Prokofyev, son haftalarda hipertansiyon krizlerinde belirgin artış kaydettiklerini söylüyor. Baş ağrısı, göz önünde uçuşan noktalar, çarpıntı ve genel halsizlik gibi belirtilerin hafife alınmaması öneriliyor. Uzman, evde düzenli tansiyon kontrolünün şart olduğunu, ölçümlerde 130/90 sınırının aşılması halinde doktora başvurulması gerektiğini vurguluyor. 160/90’ın üzeri ise hipertansif kriz sayılıyor, bu durumda acil olarak tansiyonu düşürecek tedbirler gerekiyor.
Kışın bir başka riski de halk arasında “soğuk alerjisi” denilen soğuk ürtikeri. Prokofyev, bu rahatsızlığın çoğunlukla zaten alerjik zemini olan kişilerde görüldüğünü, soğuk hava, buz gibi nesneler, soğuk suyla temas ya da kozmetik amaçlı kriyo uygulamalarının tetikleyici olabildiğini belirtiyor. Deride ve mukozalarda döküntüler, kaşıntı ve kızarıklık bu tablonun tipik işaretleri. Aynı dönemde burun damarlarında soğuğa bağlı spazm nedeniyle lokal bağışıklık zayıflıyor, kişi solunan hava yoluyla virüslere daha açık hale geliyor. Ani şekilde içe çekilen keskin soğuk hava ise bronş spazmına yol açarak nefes darlığı ve geçici boğulma hissi yaratabiliyor, bu nedenle özellikle astım hastalarının kış aylarında göğüs hastalıkları uzmanı kontrolünü aksatmaması isteniyor.
Uzmanlar, geç gelen kışa uyum sağlamak için “kat kat giyinme” kuralını hatırlatıyor. Pamuklu iç katın üzerine ince bir kazak, onun üstüne de ısıyı tutan bir polar veya benzeri bir kat öneriliyor. Dışarı çıkarken eldiven ile sıcak ve su geçirmez ayakkabı kullanılması, eksi 15 derece civarında ise ağız ve burnu örten bir atkı ya da balaklava ile havanın kısmen ısıtılarak solunması tavsiye ediliyor. Spor yapmak isteyenlere ise termal içlik, rüzgar ve su geçirmez dış kat, yavaş tempolu koşu veya yürüyüş gibi aktiviteler öneriliyor. Uzmanlar, kışın motivasyon düşse de evde yapılacak kısa esneme, yoga ya da basit kuvvet egzersizlerinin hem formu koruduğunu hem de bağışıklığı desteklediğini hatırlatıyor.
13.12.2025
Реклама