Rusya'dan 3. ülkelere rekor borç: Hem ekonomik, hem jeopolitik
Rusya’nın başka ülkelere sağladığı krediler, 2024 sonunda son çeyrek yüzyılın en yüksek seviyesine çıktı. Dünya Bankası verilerini esas alan hesaplamalara göre dış borç alacakları 33,1 milyar dolara yükseldi. Bir yılda yaklaşık 2,6 milyar dolarlık artış kaydedildi.
İzvestiya'nın haberine göre bu tutar, 1998’deki 38 milyar dolarlık zirveye en yakın seviye olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, artan dış kredi hacminin hem ekonomik hem jeopolitik açıdan yeni bir döneme işaret ettiğini belirtiyor.
Federal bütçe taslağının açıklayıcı notunda, dış kredi programlarının tamamlanması ile mevcut uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesinin öncelik taşıdığı belirtildi. Değerlendirmelere göre dış kredi mekanizması aynı zamanda Rusya’nın rekabetçi sektörlerinde ihracat talebini güçlendiriyor. Sanayi ürünlerine yönelik sipariş hacmi artarken Rus şirketlerinin belirli pazarlarda pozisyon kazanması hedefleniyor. Bu nedenle kredi politikası yalnızca finansal değil, aynı zamanda ticari bir araç olarak tanımlanıyor.
Uzmanlar dış kredi politikasının jeopolitik etkisine de dikkat çekiyor. Uzun vadeli borç ilişkileri, Rusya’nın dost ülkelerle bağlarını güçlendiren bir diplomatik araç olarak görülüyor. Ancak bu yaklaşımın iç önceliklerle dengelenmesi gerektiği vurgulanıyor. Çünkü aynı kaynaklar sosyal alanlara, altyapı projelerine ya da ulusal programlara yönlendirilebiliyor. Buna rağmen dış krediler geri dönüşü olan kaynaklar niteliğinde olduğu için net yükün federal yatırımlara kıyasla daha düşük kaldığı ifade ediliyor.
Dış kredi hacmindeki artışın gelecek üç yılda süreceği tahmin ediliyor. Uzman analizleri, 2026’da yaklaşık 3,3 milyar dolar, 2027’de 4 milyar dolar, 2028’de ise 3,8 milyar dolar ek borç birikeceğini öngörüyor. Bangladeş, Mısır ile Hindistan’ın borçlarında belirgin artış yaşandı. Buna karşılık Belarus sıkı bir geri ödeme dönemiyle borcunu yaklaşık 125 milyon dolar azalttı. Yüksek borçluluk seviyelerinin bazı ülkeler için kırılganlık yaratabileceği, azalan bütçe paylarının iç yatırımları sınırlayabileceği de dile getiriliyor.
Dış kredilerin Rusya’nın ekonomik çıkarlarıyla uyumlu olduğu yönünde görüşler de bulunuyor. Kredilerin önemli bir bölümü nakit transferi yerine Rus ürünleri, hizmetleri ya da ekipmanları üzerinden sağlanıyor. Bu yöntem hem sanayide kapasite kullanımını yükseltiyor hem bütçeye faiz geliri yaratıyor. Ekonomistler, dış kredi politikasının Sovyet dönemindeki uygulamalara benzediğini, dost ülkelerle siyasi güveni artıran geleneksel bir etki ürettiğini ifade ediyor. Uzmanlara göre Rusya’nın ekonomik dayanıklılığı bu politikanın önümüzdeki yıllarda da devam edebileceğini gösteriyor.
8.12.2025
Реклама