Karadeniz'de gerginlik, Putin'den 'saldırı' uyarısı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, son günlerde Karadeniz’de Rusya bağlantılı petrol tankerlerine yapılan saldırıları değerlendirirken, Moskova’nın gerekirse Ukrayna’nın denize erişimini tamamen kesebileceğini söyledi. Putin, gazetecilere yaptığı açıklamada bu saldırıların Kiev tarafından yürütülen bir baskı kampanyasının parçası olduğunu belirterek, “Ukrayna’nın Karadeniz’e erişimini ortadan kaldırmak, bu tür eylemleri tamamen imkânsız hâle getirir” ifadesini kullandı.
Putin, Moskova’da düzenlenen VTB’nin “Rusya Çağırıyor!” yatırım forumunun açılış oturumundan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlarken Avrupa ile savaş arayışında olmadıklarını ancak “Avrupa başlatırsa buna şu anda hazırız” dedi.
Putin, Avrupa'da savaş hazırlıkları olduğuna dair açıklamaları hatırlatan gazeteciye, kendilerinin böyle bir niyeti olmadığını, ancak Avrupa bir savaş başlatırsa buna hazır olduklarını, bundan hiçbir kuşku olmayacağını, bunun Ukrayna ile olan savaşa benzemeyeceğini, Ukrayna ile modern anlamda bir savaş olmadığını ve Avrupa savaşa başlarsa kısa sürede durumun "anlaşacak kimse kalmayacak hale geleceğini" vurguladı.
Karadeniz’de ticaret gemilerine ve özellikle petrol tankerlerine yönelik saldırıları “doğrudan korsanlık” olarak nitelendiren Putin, isim vermeden Türkiye'ye atıfta bulunarak bu eylemlerin "üçüncü bir ekonomik münhasır sularında meydana geldiğini" vurguladı. Rus lider, eğer bu saldırılar devasm ederse Ukrayna'nın limanlarına silah taşıyan gemileri vuracakları ve ayrıca Ukrayna'ya yardım eden ülkelerin gemilerini de gerekirse hedef alabilecekleri uyarısında bulundu.
Ukrayna’nın Karadeniz’de Rus petrol tankerlerine yönelik saldırılarına verilecek en radikal yanıtın Ukrayna’yı tamamen Karadeniz’den koparmak olacağını söyleyen Putin, bu açıklamayı basına yaptığı kısa değerlendirme sırasında dile getirdi.
Putin, Ukrayna’nın eylemlerini “korsanlık” olarak nitelendirdi. “En radikal yöntem, Ukrayna’yı denizden tamamen kesmektir; o zaman korsanlık faaliyetinde bulunmak zaten mümkün olmaz” dedi. Devlet başkanı ayrıca, Karadeniz’deki saldırılara destek veren ülkelere ait gemilere karşı misilleme tedbirlerinin değerlendirmeye alınacağını belirtti. “Ukrayna’ya bu operasyonları, bu korsanlık eylemlerini gerçekleştirmede yardım eden ülkelerin gemilerine karşılık verme olasılığını ele alacağız” ifadelerini kullandı.
Putin, buna ek olarak, Rusya’nın Ukrayna limanlarına giren gemilere ve liman altyapısına yönelik saldırı yelpazesini genişleteceğini söyledi. Açıklamalar, son günlerde bölgedeki deniz trafiğine yönelik saldırıların artmasıyla birlikte dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yaptığı açıklamada Karadeniz'de ticari gemilere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunu söylemişti.
"Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın Karadeniz'deki seyrüsefer güvenliğini açıkça tehdit eder boyuta geldiği görülüyor" diyen Erdoğan, "Münhasır ekonomik bölgemizde ticaret gemilerinin hedef alınması, endişe verici bir tırmanmayı işaret ediyor" sözlerine vurgu yaptı.
Putin ayrıca Batı’nın yıllardır benimsediği “Rusya’ya stratejik yenilgi” tezinin “tamamen gerçek dışı bir illüzyon” olduğunu belirtti.
Rus lider, Rus ekonomisinin Batı yaptırımlarına rağmen başarılı biçimde ayakta kaldığını söyleyerek küresel türbülansın kaynağını “bazı Batılı ülkelerin rekabet dışı yöntemlerle avantajlarını koruma çabaları” olarak tanımladı. ,
Batı’nın ekonomik yaptırımları “komuta yöntemiyle dünya ekonomisini yönetme girişimi” olarak gördüğünü belirten Putin, bu yaklaşımın işe yaramadığını ve “bundan sonra da yaramayacağını” ifade etti. Rusya’nın ekonomik politikasında tam bir uyum olduğunu vurgulayan devlet başkanı, hükümet, Merkez Bankası ve cumhurbaşkanlığı arasında tam bir koordinasyon bulunduğunu, bunun da mali disiplin ve düşük bütçe açığıyla sonuçlandığını söyledi. Yıllık enflasyonun yıl sonunda yüzde 6’nın altına ineceğini, bunun beklentilerden daha iyi olduğunu belirten Putin, 2025 büyüme oranının yüzde 0,5 ile 1 arasında gerçekleşeceğini aktardı.
Putin, ülkenin finansal mimarisinin “dışa bağımlılığı azaltarak yeniden yapılandırıldığını” belirterek bankacılık sektörünün güvenli şekilde çalıştığını, iç kaynaklarla likidite sorununun çözüldüğünü dile getirdi.
Ekonomide beklenen sonucun bu yıl “yumuşak iniş” olacağını belirten Putin, bazı sektörlerde üretimin düşmüş olmasını “dikkat gerektiren geçici dengesizlikler” olarak tanımladı. Rusya borsasının büyüme potansiyeli taşıdığını söyleyen Putin, bu yıl yalnızca üç şirketin halka arz edildiğini, piyasanın kapasitesinin çok daha fazlasına izin verdiğini vurguladı. Ülkeye yatırım yapan yabancı şirketlere güvenilirlik garantisi verildiğini hatırlatan Putin, önümüzdeki dönemde sermaye piyasalarının cazibesinin artırılması ve yatırım akışının hızlandırılması gerektiğini ifade etti.
Konuşmanın dış politika ve iş birliği bölümünde Putin, Rusya’nın çoğu ülkeyle pragmatik ilişkiler yürütmeye hazır olduğunu söyledi.
Çin ve Hindistan’la ortak projelerin enerji, tarım ve sanayi alanlarında büyüdüğünü hatırlatan Putin, bu iş birliğini “yeni bir teknolojik seviyeye” çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile yapılacak görüşmede ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ve özellikle Hindistan mallarının Rusya pazarındaki payının artırılmasının ele alınacağını kaydetti. Rusya’nın uluslararası yatırımcılarla ilişkilerinde tutarlı bir hukuk ortamı sunmaya devam edeceğini söyleyen Putin, forumun bu açıdan küresel iş çevreleri için önemli bir platform olduğunu vurguladı.
Konuşmanın son bölümünde Putin, Rusya’nın mali yapısına ilişkin ayrıntılı değerlendirmeler yaptı. Devlet borcunun dünyadaki en düşük seviyelerden biri olduğunu belirten Putin, “Rusya’nın borcu, gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 20’sinin altında. Bu, dengeli ve sorumlu bir bütçe politikası izlediğimizin en açık kanıtı” dedi.
Bu politikayla fiyat istikrarını destekleyen para-kredi tedbirlerinin birlikte yürütüldüğünü ifade eden Putin, devlet maliyesinin genel olarak istikrarlı kaldığını, federal bütçede gelir ve giderlere ilişkin kararların zamanında alındığını, sosyal harcamaların, savunma kalemlerinin ve kalkınma projelerinin tam olarak finanse edildiğini söyledi.
Putin, bütçenin kurallara uygun şekilde oluşturulduğunu ve “ılımlı bir bütçe açığı” içerdiğini belirtti. Rus parlamentosu kısa süre önce 2026–2028 dönemine ilişkin federal bütçeyi onaylamıştı; buna göre 2026’da GSYH’nin 235 trilyon rubleyi aşması, sonraki yıllarda ise 255 trilyon ve 276 trilyon ruble seviyelerine çıkması bekleniyor. Enflasyon hedefi ise üç yıl boyunca yüzde 4’ün altında tutularak korunacak.
2.11.2025

Реклама