Rusya'da gelirler iş yüküyle birlikte artıyor
Rusya Merkez Bankası tarafından yayımlanan güncel hane halkı panel araştırması, son yıllarda gerçek gelirlerde önemli bir artış olduğunu ortaya koyuyor. 2022–2024 döneminde çoğu ailede kişi başına düşen gelirler yükselirken, gelir mobilitesi de birkaç yıl aradan sonra ilk kez yukarı yönlü bir değişim gösterdi. Ancak Rusya Bilimler Akademisi Ekonomi Enstitüsü’nün son araştırması, gelir artışının işgücü piyasasındaki yapısal sorunları çözmediğini gösteriyor. Araştırma, iş yükünün arttığını, istihdam kalitesinin yavaş ilerlediğini ve işgücü açığının parayla kapatılamayacak düzeyde yapısal bir sorun olarak kaldığını gösteriyor
Kommersant'ın aktardığı Merkez Bankası verilerine göre, 2022–2024 yıllarında hane halklarının yüzde 65’inde kişi başına düşen gerçek gelirler artarken, yaklaşık yüzde 20’sinde bu artış yüzde 50’nin üzerine çıktı. Özellikle alt gelir gruplarında yükseliş gözlemlendi; eskiden gelirleri düşme riski yüksek olan alt gelir grupları, artık gelirlerini bir veya iki kademede artırabiliyor. Gelir artışının yaklaşık yarısı emek gelirlerinden, dörtte biri ise mali destek, sosyal yardım veya ödenekl gibi transferlerden kaynaklandı. Çalışabilir yaşta işsiz sayısı azaldı, hanelerdeki ortalama çocuk sayısı düştü ve bu da kişi başına geliri artırdı.
Gerçek ücretlerde de önemli yükselişler kaydedildi. Niteliksiz işçiler ve ticaret sektöründeki çalışanlar yüzde 24–25 oranında, nitelikli işçiler ise yüzde 21 oranında daha fazla kazanıyor. Tarım ve nitelikli işçiler dışında reel ücret düşüşü gözlenmedi. Bu koşullar altında haneler hem tüketimlerini artırıyor hem de tasarruflarını büyütüyor; medyan borç yükü ise istikrarlı kaldı.
Buna karşın Bilimler Akademisi Ekonomi Enstitüsü’nün araştırması, işgücü açığının derin ve yapısal olduğunu gösteriyor. 2019’da işgücü açığı yaşayan işletme oranı yüzde 6 iken, 2024’te yüzde 37’ye yükseldi. Potansiyel işgücü, yani çalışmak isteyip iş aramayan kişiler, 1,6 milyondan 772 bine düştü. Araştırmaya göre, gelir artışı verimlilik artışıyla değil, işverenlerin mevcut personel üzerindeki yükü artırarak açığı telafi etme çabasından kaynaklanıyor.
Ayrıca istihdamın niteliği değişmekte: 2024’te işçilerin yüzde 96,2’si yazılı sözleşmeye sahip, ancak bu işlerin niteliğinin yükseldiği anlamına gelmiyor. İşgücünün çoğu geniş ve düşük nitelikli sektörlerde istihdam ediliyor, çalışma saatleri uzuyor ve üst gelir dilimleri ile alt gelir dilimleri arasındaki fark hala üç katın üzerinde. Dolayısıyla gelirler artsa da hane halklarının finansal güvenliği sınırlı.
3.12.2025
Реклама