'Görmeyen yönetici' sendromu: Başarının kör noktası
Yeni başladığımız bu köşede, Rusya'da işi dünyasının, yöneticilerin, profesyonellerin yaşadıkları sorunlara dair Rusya basınına yansıyan dikkate değer makaleleri size özetleyeceğiz. Bu yazıda, bilişsel beceriler koçu Elena Sosnovtseva, profesyonel ve kurumsal "körlüğün" nasıl önlenebileceğini açıklıyor. Makalesi Kommestant'tan özetliyoruz:
"Rus iş dünyasında başarı çoğu zaman keskin bir odaklanma becerisiyle ölçülüyor. Yönetici hedefi belirliyor, strateji çiziliyor, rakamlar takip ediliyor. Her şey plana uygun giderken aslında görünmeyen bir tehlike şekilleniyor: Dikkatin daralması, yani “görmeyen lider sendromu.” İnsan zihni aynı anda gelen sayısız bilgiyi işleyemediği için yalnızca belirli bir kısmını seçiyor. Kalanı filtreleniyor, fark edilmeden dışarıda kalıyor. Böylece lider, tam da en kararlı anında, çevresindeki en önemli sinyalleri kaçırabiliyor.
Bu olgunun en çarpıcı örneklerinden biri, psikologların “görünmeyen goril” deneyiyle açıklanıyor. İnsanlar ellerindeki göreve öylesine odaklanıyor ki, sahnenin ortasında beliren dev bir gorili bile fark etmiyorlar. İş dünyasında da benzer bir tablo sık sık yaşanıyor: Yönetici gözünü hedef tahtasından ayırmadan ilerlerken pazarın yön değiştirdiğini, ekibin motivasyonunun tükendiğini veya fırsatların elden kaydığını fark edemiyor.
Dikkat körlüğü özellikle katı hiyerarşik yapılarda daha belirgin hale geliyor. Emir-komuta zinciri daraldıkça, bilgi yukarıya ulaşmadan süzülüyor. Her departman kendi hedeflerine gömülüyor, genel tabloyu görebilen kimse kalmıyor. Böylece şirket bir bütün olarak kendi kör noktasına sıkışıyor. Sonuç, dış dünyanın sinyallerini geç fark eden, yeniliğe tepki vermekte geciken bir organizasyon oluyor.
Tarih bu tür “kurumsal körlüklerin” bedelini ödemiş örneklerle dolu. Kodak dijital fotoğrafçılığın doğuşunu, Blockbuster internetin dönüşüm gücünü göremedi. Onları yıkan şey teknolojinin ilerlemesi değil, gözlerinin önündeki değişimi görmemeleriydi. Bugünün Rus şirketleri de benzer bir eşiğin üzerinde duruyor: Herkes verimlilik, üretkenlik, hedef odaklılık peşinde koşarken, çevresel farkındalık giderek azalıyor.
Oysa çağdaş yönetim artık hızdan çok algı genişliğiyle ölçülüyor. Liderin başarısı, bir planı ne kadar sıkı yürüttüğüyle değil, değişimi ne kadar erken fark ettiğiyle belirleniyor. Çoğu zaman sorun bilgide değil, onu görecek zihinsel açıklıkta yatıyor. Dikkatini yalnızca hedefe değil, çevreye de yönlendirebilen yönetici, karmaşık piyasalarda ayakta kalabiliyor.
Başarının gizli anahtarı bazen daha fazla çalışmakta değil, farklı bakabilmekte. Kimi zaman toplantı odasında değil, fabrikanın sessiz köşesinde ya da çalışanların sıradan sohbetlerinde saklı olan o küçük işaret, gelecekteki krizin ya da fırsatın ilk habercisidir. Görmeyi öğrenen lider, yalnızca işini değil, geleceğini de yönetir."
18.11.2025

Реклама