Batı basını zirveyi yorumladı: "Putin'in açık zaferi"
Trump-Putin görüşmesi, Batı medyasında geniş yankı buldu. Yorumların ortak noktası, Ukrayna’daki çatışmalar konusunda somut bir ilerleme sağlanmadığı, ancak iki liderin verdiği görüntünün uluslararası siyasette yeni bir tablo oluşturduğuydu. Gazeteler, zirveyi kimi zaman “boş bir vitrin”, kimi zaman ise “diplomaside yeni bir kapı aralığı” olarak tanımladı.
Reuters, iki liderin buluşmasını “beklenen ama sonuçsuz kalan” bir zirve olarak niteledi. Ajansa göre, üç saatlik görüşme sonunda ne ateşkes ne de barış anlaşması çıktı. Trump ve Putin’in görüşmeleri “verimli” olarak tanımlamalarına rağmen hiçbir detay vermemeleri, dikkat çekici bulundu. Reuters ayrıca, Trump’ın basın mensuplarının sorularını yanıtsız bırakmasını alışılmadık bir suskunluk olarak öne çıkardı.
Hindustan Times, Alaska buluşmasının “iki lider arasındaki en uzun kişisel görüşme” olduğunu yazdı. Gazete, konuşmaların yaklaşık iki buçuk saat sürdüğünü, Trump’ın görüşmeyi “çok üretken” diye tanımladığını aktardı. Ancak net bir pozisyon alınmamasının Kiev ve Avrupa’da kuşku uyandırdığına işaret edildi. Özellikle Ukrayna meselesinin sadece tartışılan konulardan biri olarak görülmesi, bölgesel güvenlik açısından kaygı verici bulundu.
CNN, zirvenin “gösterişli ama sonuçsuz” olduğunu vurguladı. Kanalın değerlendirmesine göre, Trump’ın beklenen ateşkesi gündeme getirmesi dahi gerçekleşmedi; bunun yerine sorumluluk Ukrayna lideri Zelenskiy’ye havale edildi. CNN, zirvenin asıl sonucunun Putin’in yeniden uluslararası diplomasi sahnesine dönmesi olduğunu yazdı. “Putin, sahneye davet edildi ve bu bile başlı başına bir sonuç” yorumu yapıldı.
Euronews, görüşmeyi “Alaska tokalaşmasının yeni gerçekliği” başlığıyla yorumladı. Haberde, iki liderin birlikte Trump’ın “Canavar” lakaplı limuzinine binerek buluşmayı devam ettirmesinin sembolik önem taşıdığı belirtildi. Putin’in Trump’ı Moskova’ya İngilizce davet etmesi, medyaya göre en dikkat çekici jestlerden biriydi. Kanal, zirvenin yalnızca ilk tur olduğunu ve sürecin devam edeceği mesajının verildiğini vurguladı.
The New York Times, Putin’in on yıl aradan sonra yeniden Amerikan topraklarına ayak basmasını öne çıkardı. Gazete, Putin’in Anchorage’de Trump tarafından kırmızı halı ve askeri törenle karşılandığını aktardı. Ancak bu şatafatın gerisinde temel sorunun –Ukrayna’da barışın mümkün olup olmayacağı– cevapsız kaldığına işaret edildi. NYT, “Ne anlaşma ne de ateşkes çıktı; geriye sadece fotoğraf kareleri kaldı” yorumunda bulundu.
El Pais, zirvenin “gösterişli bir törenle başlayıp sonuçsuz bittiğini” yazdı. İspanyol gazetesine göre, Putin asıl istediğini elde etti: Amerikan topraklarında Trump ile yan yana görüntü vererek uluslararası tecritten çıkmak. Trump ise kendini barış yapıcı olarak sunma fırsatı yakaladı. Fakat Ukrayna açısından bu tablo, üçlü görüşme veya ateşkes ihtimalinin tamamen gündemden düştüğü anlamına geliyor.
Bloomberg, görüşmenin uzun sürmesine rağmen içeriğinin belirsiz kalmasının Avrupa’da kaygı yarattığını yazdı. Ajans, özellikle Batı’da, Trump’ın “fazla taviz verip vermeyeceği” yönünde ciddi soru işaretleri oluştuğunu bildirdi. Ayrıca Putin’in Trump’a Moskova daveti, Kiev ve NATO başkentlerinde rahatsızlık yaratabilecek bir adım olarak değerlendirildi.
Al Jazeera, Putin’in bu zirvede “zaman kazanan taraf” olduğunu öne çıkardı. Kanal, ABD Başkanı Trump’ın Avrupalı müttefiklerine verdiği “sert ekonomik yaptırım” sözlerinin gündeme bile gelmemesini dikkat çekici buldu. Haberde, “Trump kendi seçmenine barışçı görünmek isterken, Putin masadan eli boş değil, aksine avantajlı kalktı” yorumu yapıldı.
Süddeutsche Zeitung, görüşmenin “dostane bir havada geçtiğini ama içinin boş olduğunu” yazdı. Alman gazetesi, zirveden çıkması beklenen ateşkes ilanının gerçekleşmediğini vurguladı. Ayrıca Trump’ın daha önce gündeme getirdiği Rusya’ya yaptırımların da hiç konuşulmamasının dikkat çekici olduğu belirtildi. Gazeteye göre, bu durum Avrupa başkentlerinde hayal kırıklığı yarattı.
Le Monde, zirvenin “soğuk ama dostane” bir atmosferde geçtiğini yazdı. Fransız gazetesi, Trump’ın Putin’e kırmızı halı sermesinin sembolik olduğunu, ancak üç saatlik görüşmenin sonunda hiçbir yeni adım atılmadığını aktardı. Yine de, Trump’ın Zelenskiy ile ve NATO liderleriyle yakında temas kuracağına dair sözleri, Avrupalı müttefikler için bir teselli unsuru olarak görüldü.
Rzeczpospolita, zirveyi Putin için “tek başına kazanılmış bir zafer” olarak tanımladı. Polonya basınına göre, somut ilerleme olmamasına rağmen Putin’in ABD topraklarında sahneye çıkması bile “Batı’nın Rusya’yı izole etme çabasının çöktüğünü” gösteriyor. Gazete, bu nedenle Putin’in içeride bunu propaganda malzemesi olarak kullanacağını vurguladı.
Frankfurter Allgemeine Zeitung, zirvede Trump’ın ağzından tek bir kez bile “ateşkes” kelimesinin çıkmadığını hatırlattı. Alman basını, bu sessizliği “zirvenin başarısızlığının en somut işareti” olarak yorumladı. Gazete, Putin’in hiçbir pozisyonundan geri adım atmadan istediği görüntüyü elde ettiğini, Trump’ın ise sadece tebessümlerle yetindiğini yazdı.
The Times, zirveyi “cevaptan çok soru bırakan bir buluşma” olarak tanımladı. Londra merkezli gazete, Trump’ın yorgun ve isteksiz göründüğünü, basın toplantısını hızlıca bitirmek istediğini yazdı. Asıl dikkat çeken nokta, Trump’ın barış sürecini Zelenskiy’ye havale etmesiydi. Bu yaklaşım, Washington’un olası başarısızlık halinde sorumluluğu Kiev’e yıkmak istediği şeklinde yorumlandı.
China Daily, zirveyi daha olumlu bir dille ele aldı. Çin basını, “görüşmeden ateşkes çıkmadı ama yeni bir güven kanalı açıldı” değerlendirmesini yaptı. Gazeteye göre, diplomasi açısından en önemli unsur güven tesisidir ve Alaska zirvesi bu yönde ilk adımı attı. Çin basını, hızlı hazırlanmış bir görüşmeden mucize beklenemeyeceğini, asıl değerin iki lider arasında yeniden kurulan doğrudan temas olduğunu yazdı.
Neue Zürcher Zeitung, zirveyi “erken biten ve sonuçsuz kalan” bir buluşma olarak niteledi. İsviçre basını, Trump’ın son haftalarda Putin’den giderek daha fazla rahatsızlık duyduğu izleniminin aksine, görüşmenin son derece dostane geçtiğini aktardı. Ancak zirvenin içeriğinden çok, Trump’ın basın sorularını yanıtsız bırakması alışılmadık bulundu.
Genel olarak Batı basını, Alaska zirvesinin Ukrayna’da barış getirmediği konusunda hemfikir oldu. Ancak kimi gazeteler Putin’in “tecritten çıkışı”, kimileri de Trump’ın “barışçı imajı” üzerinde durdu. Ortaya çıkan tablo, somut anlaşmaların yokluğuna rağmen küresel dengelerde yeni bir dönem başlatabilecek “Alaska tokalaşması” oldu.
16.8.2025
Реклама