"Petrol 150 dolara fırlayabilir, ancak bu Rusya için riskli"
ABD’nin İran’daki nükleer tesislere düzenlediği saldırıların ardından Brent petrolünün varil fiyatı 80 doların üzerine çıkarken, analistler fiyatların kısa sürede 100 ila 130 dolara, en kötü senaryoda ise 150 doların da üzerine çıkabileceğini belirtiyor. Enerji uzmanı İgor Yuşkov’a göre bu, özellikle Hürmüz Boğazı’nın kapatılması gibi radikal bir adım atılması hâlinde gerçekleşebilir. Ancak Yuşkov, Rusya’nın bu kadar yüksek fiyatlardan kazançlı çıkamayacağını, zira böyle bir durumda küresel talebin çökeceğini ve piyasanın uzun süre toparlanamayacağını vurguladı.
M. Komsomolets'e konuşan Yuşkov, Rusya için en uygun senaryonun Brent fiyatlarının 80 dolar civarında sabit kalması olduğunu söyledi. Bu durumda Rusya’nın Ural petrolü 70 dolar civarında işlem görecek ve federal bütçede öngörülen 69,7 dolarlık ortalama fiyat hedefi tutturulmuş olacak. Ayrıca, Hürmüz Boğazı’na yönelik olası tehditler nedeniyle nakliye risklerinin artması, Orta Doğu petrolünün taşınma maliyetini yükseltiyor. Bu da Rusya'nın rekabetçiliğini artırıyor.
Piyasalarda oluşan panik havasının, stratejik petrol stokları ve OPEC+ rezerv kapasitesi sayesinde şimdilik kontrol altında tutulduğunu belirten uzmanlar, Avrupa Birliği'nin de İran-İsrail gerilimi nedeniyle Rus petrolüne yönelik yaptırımlar konusunda geri adım atabileceğini öngörüyor. Her ne kadar siyasi olarak taviz verilmesi beklenmese de, pratikte Hindistan ve Türkiye gibi ülkeler üzerinden yapılan dolaylı ihracatlara göz yumulması ihtimali masada.
Uzmanlara göre, tüm bu gelişmeler, Rusya bütçesi açısından bir “jeopolitik fırsat penceresi” yaratıyor. Petrolün 90 dolar seviyesine kalıcı biçimde yerleşmesi, enerji gelirlerini artırabilir. Rusya’nın son yıllarda uyguladığı sıkı maliye politikası, enerji gelirlerindeki dalgalanmalara karşı daha dayanıklı bir yapı kurmasına olanak sağladı. Bu nedenle mevcut kriz, Moskova'nın ekonomik istikrarını tehdit etmekten çok güçlendirebilir.
23.6.2025
Реклама