Trump bıktı: "Bir gün gelip 'siz devam edin' diyebilirim"
Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonu. Son gelişmeler:
4 Mayıs Pazar
- ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki barış sürecine ilişkin yürütülen müzakerelerden çekilme olasılığını yeniden gündeme getirdi. NBC televizyonuna verdiği röportajda “Bir gün gelip ‘tamam, siz devam edin’ diyebilirim” ifadesini kullanan Trump, böyle bir kararın zamanla daha olası hale geldiğini, ancak arada “olumlu gelişmelerin” de yaşandığını söyledi. Son haftalarda Washington, müzakerelerde ilerleme sağlanmaması durumunda arabuluculuktan çekilebileceği mesajını defalarca vermişti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce da önce doğrudan müzakerelerin zamanının geldiğini savunmuş, ardından ABD’nin sürece katkı vermeyi bırakabileceğini açıklamıştı. Bu arada Kremlin, Rusya’nın Ukrayna ile ön koşulsuz doğrudan görüşmeye hazır olduğunu yineledi; ancak Kiev’den bu yönde bir açıklama gelmediğini vurguladı.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, devlet televizyonuna verdiği röportajda, Ukrayna’daki askeri operasyonun hedeflerine ulaşmak için nükleer silah kullanımına ihtiyaç duyulmadığını belirtti. Putin, “Bizi provoke etmeye çalıştılar, hata yapmamızı istediler. Ancak (nükleer) silah kullanmamız gerekmedi ve umarım gerek de kalmaz. 2022’de başlanan süreci Rusya için istenen sonuca ulaştıracak yeterli güce ve kaynağa sahibiz” dedi. Aynı röportajda, Ukrayna ile barışın kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Putin, yaşanan trajediye rağmen “bu sadece bir zaman meselesi” ifadelerini kullandı.
- Çeçenistan lideri Ramazan Kadırov, Telegram kanalından yaptığı açıklamada, "Ahmat" özel kuvvetler birliğinin, 2. özel kuvvetler tugayı ve 15. tank alayının saldırı gruplarıyla işbirliği içinde, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin (VSU) Kursk bölgesine sızma girişimini engellediğini duyurdu. Kadırov, Rus birliklerinin Ukraynalı askerlerin konumunu dronlar aracılığıyla tespit ettiğini ve koordinatların tankçılara iletilerek ateş açıldığını belirtti. Ancak Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna ordusunun bölgeye sızma girişiminde bulunduğuna dair herhangi bir açıklama yapmadı.
- Washington Post'un (WP) sektör uzmanlarına dayandırdığı haberine göre, ABD ile Ukrayna arasındaki maden kaynakları anlaşması, Washington'ın kaynaklar alanındaki birçok sorununa çözüm getirmiyor. Uzmanlar, anlaşmanın Çin'in tedarik zincirlerindeki hakimiyetinden kaynaklanan kısa vadeli kırılganlıkları gidermediğini belirtiyor.
Ukrayna'nın, ABD'nin Çin'in kısıtlamaları nedeniyle sorun yaşadığı 17 "nadir toprak" metalinin kaynağı olmadığına dikkat çekilirken, başlangıçta Başkan Donald Trump'ın Kiev ile yapılan anlaşmada nadir toprak metallerini özellikle vurguladığı hatırlatılıyor. Ayrıca, Ukrayna'da petrol ve gaz çıkarımı için geniş fırsatlar olmadığı, zira altyapısı gelişmiş başka üretim yerlerinin bulunduğu ifade ediliyor. Yatırımcılar için en çekici Ukrayna kaynaklarının titanyum, grafit ve lityum yatakları olduğu belirtilirken, bunların geliştirilmesinin en iyi ihtimalle on yıl sürebileceği öngörülüyor.
Sektör temsilcileri, Ukrayna'daki gerekli kaynak rezervlerine ilişkin verilerin Sovyet dönemi araştırmalarıyla sınırlı olduğunu ve güvenilir bilgi için potansiyel sahalarda sondaj yapılması gerektiğini, bunun da madencilik şirketleri için "dünyanın en kötü kumarhanesi" olarak görüldüğünü dile getiriyor. Kritik mineraller uzmanı Abigail Hunter, en umut verici Ukrayna lityum yatağının Rus kontrolündeki bölgede bulunduğunu ve güvenlik sorunları ile altyapı hasarının potansiyel yatırımcıların maliyetlerini artıracağını belirtiyor. ABD Deniz Harp Koleji'nden Emily Holland ise, ABD için çıkarımdan daha önemli olan hammadde işleme sorununa dikkat çekerek, anlaşmada bu konuya değinilmediğini ve Ukrayna'da maden işlemenin, özellikle yönetimin nihai ürün üretimini ülkeye taşıma hedefi göz önüne alındığında, ABD pazarları için pek uygun olmadığını ifade ediyor.
- Novorossiysk Belediye Başkanı Andrey Kravçenko, gece saatlerinde gerçekleştirilen insansız hava aracı (İHA) saldırısı sonucunda en az 95 dairenin hasar gördüğünü bildirdi. Kravçenko, Telegram kanalından yaptığı açıklamada, Suvorovskaya Caddesi'ndeki bir apartmanda iki dairenin tamamen yıkıldığını, iki dairenin duvarlarında ve eşyalarında hasar meydana geldiğini ve yapılan incelemelerde 63 daireden 42'sinin hasarlı olduğunun tespit edildiğini aktardı. Ayrıca, Novorossiysk'in Merkez bölgesindeki "Aurora" konut kompleksinde 31 dairenin camlarının kırıldığını, bina cephesinin ve bir dairenin eşyalarının kısmen zarar gördüğünü, Doğu bölgesinde ise 22 dairenin camlarının kırıldığını ve bölgenin geçici olarak elektrik ve internet erişiminin kesildiğini ifade etti.
Rusya Savunma Bakanlığı'na göre, 3 Mayıs gecesi Krasnodar Bölgesi üzerinde 47 İHA düşürülmüştü ve Novorossiysk Belediye Başkanı, şehre İHA'lar, insansız deniz araçları ve güdümlü füzelerle saldırı girişiminde bulunulduğunu, olayda beş kişinin yaralandığını ve şehirde olağanüstü hal ilan edildiğini belirtmişti.
- Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Karadeniz sularında Ukrayna’ya ait 2 insansız botun Rus Karadeniz Filosu güçleri tarafından imha edildiği belirtildi. Açıklamada, “Karadeniz Filosu güçleri 16.40 - 18.15 saatleri arasında Karadeniz'de tespit ettikleri Ukrayna’ya ait 2 insansız botu imha etti” denildi. Bakanlığın daha önceki açıklamasında, Rus Karadeniz Filosunun son 24 saatte düşmana ait 23 insansız botu imha ettiği duyurulmuştu. İnsansız botların, Kırım Yarımadası’ndaki kıyı altyapı tesislerine saldırmaya çalıştığı belirtilmişti. (Sputnik)
- Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova yaptığı açıklamada Vladimir Zelenskiy'in '9 Mayıs'ta Rusya topraklarında güvenliği garanti etmediği' yönündeki sözlerinin doğrudan bir tehdit olduğunu söyledi. Zaharova açıklamasında, “Zelenskiy'in şimdi yaptığı açıklamalar tesadüfi değildir. Bu, uluslararası ölçekte bir teröristin klasik tehdididir” cümlesini altını çizdi. (Sputnik)
- Bloomberg haber ajansı, Beyaz Saray'dan Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'ın görevden alınmasının ardından ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Beyaz Saray'daki bir müttefikini kaybettiğini bildirdi. Haberde, Rubio ve Waltz'ın kamuoyuna açıkladıkları birçok siyasi pozisyonda hemfikir oldukları ve bu pozisyonların Cumhuriyetçi siyasi geleneklerinde onlarca yıldır görülen geleneksel muhafazakar bir eğilim taşıdığı belirtildi. Ancak, bu görüşlerin Başkan Yardımcısı J.D. Vance gibi diğer müttefiklerinden farklı olduğu vurgulandı. Waltz, Ocak ayından bu yana sürdürdüğü görevinden 1 Mayıs'ta ayrıldı. Bu ayrılığın öncesinde, eski danışmanın yanlışlıkla The Atlantic dergisinin genel yayın yönetmeni Jeffrey Goldberg'i Husilere karşı askeri operasyonun tartışıldığı bir Signal mesajlaşma grubuna eklediği Mart ayındaki bir skandal yaşanmıştı. Gazeteci, sadece ekleme olayını değil, aynı zamanda sohbetten bazı mesajları da ifşa etmiş ve "askeri planlar" içeren mesajlar olduğunu iddia etmişti. Waltz, Goldberg'i tanımadığını ve numarasının kendisinde olmadığını iddia ederken, genel yayın yönetmeninin bir şekilde başka birinin iletişim bilgilerini elde ederek kapalı bir sohbete girdiğini ve sohbette başka biri gibi göründüğünü söyledi. Yine de Waltz, olaydan sorumluluğu kabul etti.
- Financial Times'ın haberine göre, ABD ya da başka bir ülke, Rusya ile yapılacak olası bir barış anlaşması çerçevesinde Ukrayna topraklarının herhangi bir kısmını Moskova'nın kontrolünde tanırsa, bu durum Kiev’in mücadeleyi yeniden başlatmasına neden olabilir. Özellikle ABD’nin Kırım’ı Rusya’nın bir parçası olarak resmen tanıma ihtimali bu tartışmanın merkezinde yer alıyor. Gazete, böyle bir tanımanın önüne geçilmesi halinde Ukrayna’nın ileride savaşı sürdürme ya da kaybettiği toprakları başka yollarla geri alma şansı olabileceğini yazıyor.
FT’ye göre, ideal bir barış planı, NATO ülkelerinden oluşan bir koalisyonun askerlerinin cephe hattına konuşlandırılmasını ve Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne hızlandırılmış üyelik sürecini de kapsamalı. Washington’un Kırım konusunda taviz vermeye hazır olduğu izlenimi oluşurken, 2014’teki referandumla Rusya’ya katılan yarımadanın statüsü konusunda Başkan Vladimir Putin “bu konu kapanmıştır” demişti. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Vatikan’daki görüşmesinde Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy’ye Kırım’ın Rusya’da kalacağını söylediği ve "Zelenskiy’nin de bu durumu kabullendiği" iddia edildi. (RBC)
- Başkanlık kardiyologu Dragan Dinciç, Sırbistan Cumhurbaşkanı Vuciç'in sağlık durumu hakkında bilgi verdi. Vuciç'in ABD ziyaretini yarıda keserek ülkesine döndüğünü ve hemen Belgrad'daki Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'ne kaldırıldığını belirtti. Dinčić, Vuciç'in ABD ziyareti sırasında "şiddetli göğüs ağrısı" hissettiğini ve Amerikan doktorların tüm gerekli testleri yaptığını, ancak Vuciç'in onların tavsiyelerine rağmen eve dönmeye karar verdiğini söyledi. ABD'de Vuciç'in yüksek tansiyonu tespit edilmişti.
Dinciç, cumhurbaşkanının durumunun şu anda "istikrarlı ve tatmin edici" olduğunu ve gün içinde hastaneden taburcu edilebileceğini, ancak Vuciç'in önümüzdeki günlerde normal faaliyetlerine devam etmesinin gerçekçi olmadığını ekledi. Sırbistan cumhurbaşkanı, İkinci Dünya Savaşı'ndaki Sovyet zaferinin yıldönümü nedeniyle 9 Mayıs'ta Moskova'daki geçit törenine davet edilmiş ve bu daveti kabul etmişti. Avrupa Birliği, Vuciç'i gitmemeye çağırmıştı.
- Slovakya Başbakanı Robert Fico'nun partisi Smer, Fico'nun sağlık sorunları nedeniyle 9 Mayıs'ta Moskova'ya yapacağı ziyareti iptal edeceği yönündeki iddiaları reddetti. Parti lideri Jan Richter, Fico'nun sağlık durumunun iyi olduğunu ve 80. Zafer Yıldönümü kutlamaları için Moskova ziyaretini iptal etme planı olmadığını belirtti. Richter, Moskova ziyaretinin Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşla ilgili olmadığını, aksine Büyük Vatanseverlik Savaşı'nın anısına bir saygı duruşu olduğunu vurguladı. Ayrıca, Fico'nun geçen yıl 15 Mayıs'ta gerçekleşen suikast girişiminin yıl dönümünün yaklaşması nedeniyle psikolojik sorunlar yaşayabileceğini de sözlerine ekledi.
- İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, gelecek hafta için planlanan Azerbaycan ziyaretini Gazze Şeridi ve Suriye'deki gelişmeler nedeniyle erteledi. Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamada, "Gazze ve Suriye cephelerindeki gelişmeler ve yoğun askeri-siyasi gündem nedeniyle Başbakan Netanyahu, Azerbaycan ziyaretini daha sonraki bir tarihe erteleme kararı aldı" denildi. Açıklamada ayrıca Netanyahu’nun Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e daveti için teşekkür ettiği ve iki ülke arasındaki sıcak ilişkileri yüksek takdirle karşıladığı belirtildi. (Sputnik)
- Özbekistan Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın Taşkent Büyükelçisi Oleg Malginov'u bakanlığa çağırarak, Rusya'da çalışan Özbekistan vatandaşlarının haklarının ihlali ve kötü muamele vakalarını gündeme getirdi. Bakanlık, görüşmede Özbek tarafının, Rusya Federasyonu'ndaki Özbekistanlı işçilerin haklarının ihlali ve onlara yönelik sert muamele vakalarının artan haberlerine dikkat çektiğini belirtti. Bu tür eylemlerin, bulundukları ülkenin yasalarınca güvence altına alınması gereken Özbek vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini ihlal ettiği vurgulanarak, Büyükelçi Malginov'dan Özbekistan'ın endişelerini Rusya'nın ilgili yetkili makamlarına iletmesi istendi.
- Rusya'nın Ermenistan Büyükelçisi Sergey Kopırkin, Batılı ülkelerin Moskova ile Erivan'ı arasını açmaya çalıştığını iddia etti. Kopırkin, "ABD ve Avrupa Birliği yetkililerinin maskelerini düşürdüğünü ve Rusya'nın Güney Kafkasya üzerindeki etkisini azaltma çabalarını açıkça dile getirdiklerini" belirtti. Kopırkin ayrıca, ABD ve AB'nin Ermeni ortaklarına ilişkilerini çeşitlendirme konusunda yardım etme bahanesiyle Moskova ve Erivan arasındaki müttefiklik bağını zayıflatmayı amaçladığını savunarak, Ermeni müttefiklerinin Batı'daki Rus düşmanı güçlerin ülkelerini Rusya ile bir çatışma cephesi haline getirmesine izin vermeyeceklerine inandıklarını dile getirdi. Bu açıklamalar, Ermenistan'ın Ocak 2025'te ABD ile stratejik ortaklık anlaşması imzalaması ve AB'ye üyelik niyetini açıklamasının ardından geldi.
- Telegram'ın kurucusu Pavel Durov, Telegram kanalından yaptığı duyuruda, 200 katılımcıya kadar destek sunan yeni bir grup görüşme özelliğinin kullanıma sunulduğunu açıkladı. Kullanıcıların bağlantılar, QR kodları veya doğrudan davetler aracılığıyla katılımcıları görüşmelere davet edebileceği belirtilirken, 200 kişilik sınırın bireysel görüşmelere eklenen katılımcılar dahil olmak üzere tüm görüşme türleri için geçerli olduğu ifade edildi. Daha fazla katılımcının gerektiği durumlarda ise Telegram'ın on binlerce kişiyi aynı anda barındırabilen sesli ve görüntülü grup sohbetlerini desteklemeye devam ettiği vurgulandı. Durov, yeni görüşme formatının uçtan uca şifrelemenin yanı sıra blockchain benzeri bir teknolojiyle de korunduğunu, bu sayede görüşmelere gizli katılımın imkansız hale geldiğini ve güvenliğin artırıldığını belirtti.
3 Mayıs Cumartesi
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya’nın 9 Mayıs vesilesiyle ilan ettiği ateşkesi kesin bir dille reddetti. Zelenskiy, ABD'nin önerdiği 30 günlük koşulsuz ateşkes modelini desteklediklerini belirterek, üç-dört günlük bir aranın hiçbir somut sonuç getirmeyeceğini vurguladı. Rusya’nın 8-11 Mayıs tarihleri arasındaki ateşkes teklifini “teatral bir gösteri” olarak nitelendiren Zelenskiy, Moskova’daki Zafer Günü törenine gelecek yabancı heyetlerin güvenliğinden Ukrayna’nın sorumlu tutulamayacağını da ekledi.
- Zelenskiy ayrıca, bazı ülkelerin olası bir ateşkes sonrasında Ukrayna’yı Rusya’yla baş başa bırakmak isteyebileceğine dair sinyaller aldıklarını söyledi. Ateşkesin bile zor bir adım olduğunu belirten Zelenskiy, topraklar ve yaptırımlar gibi konuların çok daha karmaşık olacağını vurguladı. Hangi ülkelerin böyle bir tutum içinde olabileceğini belirtmeyen Zelenskiy, buna rağmen Avrupa’nın Ukrayna’nın yanında kalacağına inandığını ifade etti.
- Kremlin Sözcüsü Peskov, 9 Mayıs’ta ilan edilen ateşkesin amacının, Ukrayna’nın uzun vadeli barış arayışına ne derece hazır olduğunu test etmek olduğunu belirtti. Peskov, Rusya’nın bu ateşkes girişimine Ukrayna’dan belirsiz değil, net ve kesin açıklamalar ile esaslı barışa yönelik adımlar beklediğini ifade etti. Kremlin, Kiev’in Moskova’nın teklifine doğrudan yanıt vermemesini, Ukrayna yönetiminin ideolojik temelinin “neonazizm” olduğu şeklinde değerlendirdi.
- Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin 9 Mayıs’ta Moskova’daki zafer geçidi için güvenlik garantisi veremeyeceklerini söylemesini “sözlü provokasyon” olarak nitelendirdi. Medvedev, gerçek bir provokasyon durumunda Kiev’de “10 Mayıs sabahı olup olmayacağının” garantisi verilemeyeceğini belirterek, bu tür açıklamaların ciddi sonuçları olabileceği uyarısında bulundu. Daha önce Zelenskiy, Rusya’nın ilan ettiği kısa süreli ateşkesi reddetmiş ve ABD’nin önerdiği 30 günlük koşulsuz ateşkeste ısrar ettiklerini açıklamıştı.
- Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç, ABD ziyareti sırasında rahatsızlanarak programını yarıda kesip Belgrad’a döndü ve ardından Belgrad’daki Askeri Tıp Akademisi’ne kaldırıldı. Cumhurbaşkanlığı ofisi, Vuçiç’in sağlık durumu hakkında kamuoyuna daha sonra bilgi verileceğini açıkladı. Vuçiç’in ABD’de Başkan Donald Trump ve bazı Cumhuriyetçi siyasetçilerle görüşmesi planlanmıştı ancak bu ziyaret hastalığı nedeniyle iptal edildi.
- Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh, Moskova’da düzenlenecek 9 Mayıs Zafer Günü geçidine katılmayacak. Başlangıçta Hindistan’ı Başbakan Narendra Modi’nin temsil etmesi bekleniyordu, ancak Pakistan’la artan gerilim nedeniyle Modi’nin ziyareti iptal edildi. India Today’in Rus yetkililere dayandırdığı haberine göre, Singh’in yerine büyük olasılıkla yardımcısı Sanjay Seth geçide katılacak.
- Reuters'in haberine göre ABD yönetimi, Rusya üzerindeki baskıyı artırmak amacıyla yeni yaptırımlar hazırladı. Ajansa konuşan kaynaklara göre, yaptırımlar özellikle enerji ve bankacılık sektörlerini hedef alacak. Gazprom gibi büyük şirketler de bu kapsamda değerlendiriliyor. Ancak kararın uygulanabilmesi için son söz Başkan Donald Trump’a ait. Şu ana kadar Trump’ın bu konuda net bir tutum sergilemediği belirtiliyor.
Reuters’a konuşan ABD’li yetkililer, yeni yaptırımların Ukrayna krizinde çözüm sürecine ivme kazandırmayı amaçladığını söylüyor. Aynı zamanda, yaptırım paketinde, Rusya’yla doğrudan ticaret yapan ülkelere yönelik %500 oranında ek gümrük vergisi uygulanmasını öngören maddeler de yer alıyor. Senatör Lindsey Graham’ın (fotoğrafta) açıklamasına göre, bu öneri şimdiden 72 senatörün desteğini aldı. Öte yandan, Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Bakanlığı konuyla ilgili yorum yapmazken, Kremlin, Batı’nın uyguladığı tüm yaptırımları hukuksuz ilan ederek bunların kaldırılmasını talep etmeye devam ediyor.
- Benzer bir haberi Bloomberg de geçti. Habere göre Amerikan yetkililer, Başkan Donald Trump’a Rusya’ya yönelik ekonomik baskıyı artırmaya dönük yeni seçenekler sundu. Bloomberg’in aktardığına göre, tekliflerin içeriği gizli tutulsa da, bu girişim, Washington’un Moskova üzerindeki baskıyı artırma arayışının sürdüğünü gösteriyor. Haberde ayrıca özellike Trump’ın müttefiki olarak anılan Senatör Lindsey Graham’ın, Rus enerji ürünlerini satın alan ülkelere karşı %500 oranında gümrük vergisi öngören bir yasa tasarısı hazırlaması "gerçekleşme oaslığı yüksek bir adım" olarak niteleniyor.
- ABD Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna’ya F-16 savaş uçaklarının teknik desteği ve Ukraynalı pilotların eğitimi için 310,5 milyon dolarlık ekipman ve hizmet satışını onayladı. Pentagon’a bağlı Savunma Güvenliği İşbirliği Ajansı’nın açıklamasına göre, satış kapsamında yedek parçalar, bakım ekipmanları, yazılım desteği, gizli ve açık teknik belgeler ile ABD’li uzmanlardan sağlanacak mühendislik ve lojistik hizmetler yer alıyor.
- Birleşmiş Milletler İşkenceyi Önleme Komitesi, Ukrayna’da esir alınan Rus askerlerine yönelik işkence ve kötü muamele iddiaları nedeniyle ciddi endişe duyduğunu açıkladı. Komite, yayımladığı basın bildirisinde işkencenin hiçbir koşulda meşru gösterilemeyeceğini ve yasaklanmasının mutlak olduğunu vurguladı. Ukrayna makamlarına, gözaltı anından itibaren tüm tutukluların temel insan haklarını güvence altına almaları ve esirlere kendi seçecekleri bir doktor tarafından ücretsiz sağlık muayenesi imkânı tanımaları yönünde çağrıda bulunuldu.
- NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, üye ülkelerin savunma harcamalarını toplamda gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYİH) %5’ine çıkaracak yeni bir plan önerdi. Reuters’a konuşan kaynaklara göre plan, mevcut %2 hedefinin %3,5’e yükseltilmesini ve ayrıca %1,5 oranında güvenlik bağlantılı harcamaların (örneğin askeri teçhizat taşımak için yol ve köprülerin onarımı gibi) eklenmesini içeriyor. Rutte’nin planı, haziran ayında Lahey'de yapılacak NATO zirvesine yönelik hazırlık kapsamında gündeme geldi. NATO temsilcisi Allison Hart, Genel Sekreter’in bu konuda müttefiklerle yoğun temas halinde olduğunu ve sadece savunma değil, altyapı ve direnç gibi alanlarda da yatırım yapılması gerektiğini vurguladı.
- Eski Rosnano başkanı Anatoliy Çubays, devlet şirketi tarafından açılan 5,6 milyar rublelik tazminat davası kapsamında mal varlığına getirilen tedbirin kaldırılması için Moskova Tahkim Mahkemesi’ne başvurdu. Rosnano’nun, Çubays döneminde başlatılan ancak başarısız olan esnek ekranlı tablet projesi nedeniyle uğradığı zararın karşılanması talebiyle açtığı dava sonucu, Çubays ve diğer eski yöneticilerin mülklerine el konmuştu. Çubays ise, davanın temelsiz olduğunu ve mal kaçırma şüphesine dair bir delil bulunmadığını savunarak tedbirin iptalini talep ediyor.
2 Mayıs Cuma
- ABD’li yetkililer, Başkan Donald Trump için Rusya üzerindeki ekonomik baskının artırılmasına yönelik çeşitli seçenekler hazırladı. Bloomberg’in kaynaklara dayandırdığı haberde bu planların ayrıntıları açıklanmadı. Yetkililer, Trump’ın henüz karar vermediğini çünkü Ukrayna’daki çatışmanın sona erdirilmesine yönelik diplomatik çabaların sürdüğünü belirtti.
ABD’nin Rusya’ya doğrudan baskı uygulama olasılığına dair bir haber de Politico tarafından yayınlandı. Gazeteye konuşan bir kaynak, “Bir sonraki adım yeni yaptırımlar olabilir. Eğer başkan bu yola gitmeye karar verirse,” ifadelerini kullandı.
- Avrupa Birliği, ABD bu rolden vazgeçse dahi, Ukrayna’daki çatışmanın çözümünde arabulucu olmayı planlamıyor. Bu açıklamayı AB Dış Politika Servisi temsilcisi Anvar el-Anuni yaptı.
El-Anuni “El önceliğimiz Ukrayna’nın güçlü konumunu güvence altına almak. Askeri yardımı artırmaya devam ediyoruz. AB ülkeleri bu yıl için 23 milyar avroluk yardım sözü verdi. Ayrıca mühimmat sevkiyat planının üçte ikisini yerine getirmiş durumdayız,” dedi.
- Belçikalı saklama kuruluşu Euroclear, Rusya’ya ait dondurulmuş varlıklardan 3 milyar avronun çözülerek yeniden dağıtılmasını planlıyor. Reuters’ın ulaştığı kaynaklar ve bir belgeye göre, bu para, Rusya tarafından el konulan Batılı yatırımcılara tazminat olarak aktarılacak.
Ajansa konuşan kaynaklar, Euroclear’ın Belçika makamlarından Mart ayında bu paranın aktarımı için izin aldığını söyledi. Şirket, 1 Nisanda müşterilerine yapılacak ödemeler hakkında bilgi verdi. Hangi Rus mal sahiplerine ait fonların kullanılacağı ise açıklanmadı.

- CNN’in ABD ve diğer Batılı ülkelerin istihbaratına dayandırdığı haberine göre, Rusya'nın Ukrayna’daki askeri hedeflerinde değişiklik yaşanmış olduğu sanılıyor. Batılı istihbarat servisleri, Moskova’nın artık daha kısa vadeli hedeflere yöneldiğini, önceliğini kontrol altına aldığı bölgelerdeki mevzilerini güçlendirmeye ve savaş koşullarında ekonomisini canlandırmaya verdiğini değerlendiriyor. Haberde, ABD ve Ukrayna’dan üst düzey isimlerin, bu değişikliğin Moskova’nın Washington’la ilişkileri iyileştirme arzusuyla bağlantılı olabileceği görüşüne yer verildi. Ancak kaynaklar, Kremlin’in nihai hedeflerinden vazgeçmediğini, yeni Ukrayna topraklarının kontrol altına alınmasının hâlâ stratejik planda yer aldığını da vurguladı. Öte yandan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, kısa süre önce yaptığı açıklamada, Başkan Putin’in savaşın başındaki hedeflerinden sapmadığını ve “Rusya'nın ulusal güvenliğini sağlama” amacının hâlâ geçerli olduğunu belirtmişti.
- Ukrayna, geçtiğimiz perşembe günü ABD ile imzaladığı doğal kaynaklara ilişkin anlaşmada güvenlik garantisi elde etmeyi başaramadı. The New York Times’ın aktardığına göre, Kiev'in en önemli taleplerinden biri olan bu güvence, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile Ukrayna Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko tarafından imzalanan nihai metne dahil edilmedi. Yine de anlaşma, Rusya ile barış sağlanamaması durumunda Washington’un Ukrayna’ya askeri yardımı artırmasına olanak tanıyor.
- Ukrayna ile ABD arasında imzalanan yeraltı kaynakları anlaşmasına dair tartışmalar büyüyor. Ukrayna parlamentosundaki “Avrupa Dayanışması” fraksiyonunun başkanı İrina Geraşçenko, yalnızca kamuoyuna açıklanan çerçeve anlaşmanın değil, bunun yanı sıra iki teknik belgenin daha imzalandığını ileri sürdü. Geraşçenko bu iki belgeyi “gizli” olarak niteledi ve “süresiz taahhütlerin tüm detaylarının” bu belgelerde gizlendiğini söyledi. Ancak Başbakan Denis Şmıgal, bu iddiaları doğrudan doğrulamadı. Parlamentoda yaptığı konuşmada yalnızca çerçeve anlaşmanın onaylanması gerekeceğini, diğer belgelerin teknik nitelikte olduğunu ve yasama oylamasına ihtiyaç duymadığını belirtti.
Şmıgal’in açıklamasına göre çerçeve belge 8 Mayıs’ta parlamentoda oylanacak. Diğer belgeler ise Amerikan tarafıyla yapılan teknik müzakerelerin ardından imzalanacak “uygulama metinleri” olarak tanımlanıyor. Buna karşın, CNN ve Politico gibi Amerikan medya kuruluşları, ABD yönetiminin üç belgenin aynı anda imzalanması konusunda ısrar ettiğini ve bu yönde baskı yaptığını yazdı.
Financial Times ise, Hazine Bakanı Scott Bessent’in Ukrayna Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko’ya, “ya tüm belgeleri imzala ya da eve dön” şeklinde mesaj verdiğini aktardı. Anlaşma kapsamında kurulacak Yatırım Fonu’nun ABD’de tescil edileceği, ancak fonun hesabının Ukrayna’da tutulacağı açıklandı. Fonun ilk on yıl boyunca yalnızca Ukrayna’daki projelere yatırım yapması öngörülüyor. (RBC)
- ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Fox News’a verdiği demeçte, Ukrayna’nın Rusya’yı 2014 sınırlarına kadar geri püskürtmesinin mümkün olmadığını söyledi. Rubio’ya göre, çatışmanın askeri bir çözümü bulunmuyor; ne Rusya tüm Ukrayna’yı kontrol edebilir, ne de Ukrayna, kaybettiği bölgeleri tamamen geri alabilir. Rubio, Başkan Donald Trump’ın göreve dönüşünden bu yana barış için yoğun çaba harcadığını ve tarafların anlaşmaya hiç olmadığı kadar yaklaştığını belirtti. Ancak iki tarafın pozisyonlarının hâlâ birbirine uzak olduğunu vurguladı. Rusya Dışişleri Bakanlığı da kısa süre önce, Ukrayna’nın 1991 sınırlarına dönmesine asla izin vermeyeceklerini açıklamıştı.
- Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), Dağıstan’ın Hasavyurt kentinde 9 Mayıs’ta emniyet birimlerine ait bir binanın önünde bombalı saldırı düzenlemeyi planladığı öne sürülen bir kadının gözaltına alındığını duyurdu. 1996 doğumlu Rusya vatandaşı olan zanlının, ülkede yasaklı bir uluslararası terör örgütüne bağlılık gösterdiği belirtildi. FSB, kadının evinde patlayıcı yapımında kullanılan maddelerin ele geçirildiğini, telefonunda ise Telegram üzerinden bir “İslami grup” aracılığıyla temas kurduğu şahıstan aldığı talimatlar ve örgüte bağlılık yemini içeren yazışmalar bulunduğunu açıkladı. Zanlının ifadesine göre, kendisini “Abdullah” olarak tanıtan kişi patlayıcıları ya bir yere yerleştirmesini ya da kendini patlatmasını istemiş.

Реклама