Aklıselim... Hemen şimdi!
![]()
TÜRKRUS.COM'un görüşü: 15 yıldır dosta düşmana parmak ısırtan, “bahar havası” yaşayan Türk-Rus ilişkileri çok kritik bir yol ayrımında. Her şeyden önce yaşanan vahim olaydan duyduğumuz üzüntüyü belirtiyor, vefat eden pilot için Rusya’ya başsağlığı diliyoruz. Diğer pilotun da sağlık haberini almayı umuyoruz. Zira kavgada da, savaşta da olsanız unutmamanız gereken ilk şey “insanlık”tır. Kaldı ki biz Rusya ile savaşta da değiliz, düşman da değiliz...
Bugün atılacak her adım, söylenecek her söz, yapılacak her jest “telafisi çok zor” hasar yaratabilir ya da o hasarı azaltabilir.
Rus uçağının düşürülmesi, buna Başkan Putin’in verdiği tepki ile maalesef kritik eşik zaten geçildi. Çanlar, yıllardır üzerine titrediğimiz Türk-Rus ilişkileri için çalıyor...
Bundan sonra “zararın neresinden dönebilirsek kardır” diye düşünmekten başka çaremiz yok.
Yıllardır bunca emek verilen ilişkiler, Suriye krizinin sarmalında “pire için yorgan yakılacak” noktaya gelmeyebilirdi ama geldi.
Şimdi, hemen bugün, hiç zaman kaybetmeden atılması gereken adımlar var. Yoksa bugünleri çok arayabiliriz:
Ankara’nın ilk elden Moskova’yı araması, her şeyden önce ölen pilot için başsağlığı dilemesi, olayla ilgili ortak bir soruşturma komisyonu kurulup varılacak sonuca saygı duyulacağının ilan edilmesi belki de krizin alevini söndürmek, daha vahim adımlar atılmasını önlemek için geç kalınmadan yapılacak ilk iştir. Yoksa Moskova’dan kötü haberler vermeye devam edebiliriz...
Konuşmadan, birbirimize sırtımızı dönerek hiç bir sorunu halledemeyiz.
Coğrafyanın, tarihsel şartların tecellisiyle, istesek de istemesek de “camdan evde” oturan iki büyük ülke olarak, büyüklüğümüze yakışır adımları, -zor gelse de- atmak zorundayız.
Türkiye ya da Rusya’da, ayranı kabararak TV ekranlarında konuşup duranlar, hala “Suriye kartı”, “Türkmen kartı” vb. gibi “üst düzey stratejik terminoloji” ile halkların kaderlerini “oyun kartı” gibi savuranlar, bizlerin hayatının kumar masalarının kartı olmadığını iyi düşünsünler.
Bizler insanız. Kanıyla, canıyla, aklıyla, vicdanıyla, sevgisiyle...
Rusya-Türkiye ilişkilerini siyasi hesapların at gözlüğüyle değerlendirenler bunu unutmasın.
Bu iki ülke kısa zamanda çok şey başardı.
Hasım iken hısım oldu.
Sayıları on binlerle ölçülen “Rusyalı Türkler” ve “Türkiyeli Ruslar” var. Ortak geleceğimizin güvencesi çocuklarımız var.
Son 20 yılda Türkiye’de, doğrudan ya da dolaylı olarak, inşaattan turizme, tekstilden hizmet sektörüne, Rusya sayesinde para girmemiş hane saymakta zorlanırsınız.
Son yılda Rusya’da, duvarlarında Türkiye tatil fotoğraflarının asılı olmadığı bir tek hane bulmakta zorlanırsınız.
Yapmak zor, yıkmak kolaydır.
Yıllardır üst üste kan ter içinde, elbirliği ile tuğlalar koyarak yükselttiğimiz bu dostluk kulesi bugün yıkılırsa, altında hepimiz kalırız.
Bunun müsebbibi olanları tarih affetmez.
Gün “aklıselim” zamanı.
Gün, bir dakika bile kaybetmeden harekete geçme zamanı.
Gurur yapmadan, hata yapıldıysa onlara sarılmadan, en acı gerçeğin en tatlı yalandan evla olduğunu bilerek...
Ankara’dan bugün Moskova’ya gelecek olan bir telefon... Sonucu ne çıkarsa çıksın kabul edilecek objektif bir soruşturma komisyonu teklifi... Yaşanan korkunç olaya rağmen, bir kez daha zorlukların üstesinden gelineceğine olan inancı içeren bir mesaj...
“Aklıselim” bize, kangren olmadan yaraya sürebileceğimiz tek merhemin bu olduğunu söylüyor...
İş işten geçtikten sonra “Keşke...” dememek için.
25/11/2015
Реклама