Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
YAŞAM

Türk şirketlerinin yatırım merkezi: Yelabuga denince...

Rusya Federasyonu'na bağlı Tatarstan cumhuriyetindeki 70 bin nüfuslu küçük Yelabuga şehri, son yıllarda hayatımızın önemli bir parçası oldu. Kastamonu Entegre'den Hayat Kimya'ya, Coşkunöz Holding'e kadar Türk sermayeli yatırımların damgasını vurduğu bu şehrin ismi, pek çok büyük Rusya şehrinden daha fazla anılıyor. Yelabuga, dokusunu iyi korunmuş tarihi merkezlerden biri. Peki Yelabuga deyince kültür, sanat ve tarih konularında akıllara ne geliyor. Russia Beyond'un bu soruya yanıtı şöyle:
 
Yelabuga Kalesi
 
Şehir yakınlarında Kama Nehri kıyısındaki bir tepede antik Volga Bulgar Devleti döneminden kalma 10. yüzyıl kalesinin kalıntıları olan Yelabuga kalesi bulunur. Günümüzde bu kaleden geriye yalnızca tek bir kule kalmıştır.
 
Savunma amaçlı yapılan kale, Bulgarların bölgedeki hakimiyetini güçlendirmek ve İdil boyunca ticaret yollarını kontrol etmek için kullanılmıştır. Kale, zaman içinde Moğol istilaları ve çeşitli çatışmalara tanık olmuş, ancak günümüzde yalnızca kalıntıları ayakta kalabilmiştir. Yelabuga Kalesi, Tataristan'ın kültürel mirasının önemli bir parçası olarak kabul ediliyor ve turistik bir cazibe merkezi.
 
 
İvan Şişkin
 
Rusya'nın en önemli ressamlarından biri 1832 yılında Yelabuga’da doğdu. Çocukluğunu ve gençliğini burada geçiren Şişkin, resim yapmaya burada başladı ve sonraki yıllarda ilham almak için sık sık Yelabuga’yı ziyaret etti. Bugün şehirde bir Şişkin Müzesi bulunmakta. Bu müzede, Şişkin'in yaşamına ve sanatına dair belgeler, kişisel eşyalar ve bazı eserlerinin reprodüksiyonları sergilenmekte.
 
İvan Şişkin, 19. yüzyıl Rus resim sanatının önde gelen peyzaj ressamlarından biri.  Şişkin, St. Petersburg Güzel Sanatlar Akademisi'nde eğitim aldı ve doğanın en gerçekçi ve ayrıntılı biçimde yansıtılmasına odaklanan eserleriyle tanındı. Çoğunlukla Rus ormanlarını, ağaçları, nehirleri ve kır manzaralarını konu alan tablolarında doğayı neredeyse fotoğrafik bir gerçeklikle resmetti. Doğanın gücünü ve güzelliğini derin bir titizlikle işleyen Şişkin, özellikle Rusya'nın kırsal bölgelerine dair nostaljik ve gurur dolu bir atmosfer yaratmasıyla beğeni topladı.
 
Şişkin’in önemi, Rusya’da doğanın görkemini sanat yoluyla ölümsüzleştirmesinde ve yerel bir peyzaj anlayışını geliştirmesinde yatar. Eserlerinde sadece doğayı değil, aynı zamanda Rus halkının doğayla olan güçlü bağını da yansıtarak Rus kültürel kimliğine katkıda bulundu. En bilinen eserlerinden biri olan "Çam Ormanında Sabah," Rus peyzaj sanatının simgesi haline gelmiş bir tablodur. Şişkin’in eserleri, doğanın detaylarına duyduğu derin saygıyı ve ustalıklı tekniğini gösterirken, aynı zamanda Rus sanatında peyzaj türünün gelişimine önemli bir katkı sağladı.
 
İvan Şişkin’in en önemli eserleri arasında "Çam Ormanında Sabah" (Tretyakov Galerisi, Moskova), "Çam Ormanı" ve "Rüzgarlı Gün" (Rusya Müzesi, St. Petersburg) yer alır. Sanatçının doğanın ihtişamını detaylı bir realizmle işlediği "Meşe Ormanı" ve "Rye Field" gibi tabloları da Tretyakov Galerisi'nde sergilenmektedir. Şişkin’in tabloları, Moskova’daki Tretyakov Galerisi ve St. Petersburg’daki Rusya Müzesi başta olmak üzere, Rusya’nın önde gelen müzelerinde korunmakta.
 
 
Marina Tsvetayeva
 
Rus şair Marina Tsvetayeva 31 Ağustos 1941'de Yelabuga'da intihar etti. Yerel mezarlığa defnedilen Tsvetayeva, her yıl bu tarihte şehirde anılmakta.
 
Marina Tsvetayeva, 20. yüzyıl Rus edebiyatının en önemli şairlerinden biri olarak kabul edilir. 1892’de Moskova’da doğan Tsvetayeva, şiire genç yaşta ilgi duymaya başladı ve 1910’da ilk şiir kitabı "Akşam Albümü"nü yayımlayarak edebiyat çevrelerinde dikkat çekti. Tsvetayeva'nın şiirleri, dönemin savaşları, devrimleri ve kişisel trajedilerle şekillenmiş bir içsel karmaşayı yansıtır. Duygusal yoğunluğu ve sıradışı dil kullanımı ile kendine özgü bir üslup geliştiren şair, Rus İç Savaşı ve Sovyet baskıları gibi zorlu dönemlerde yazmaya devam ederek Rus edebiyatına önemli katkılarda bulundu.
 
Tsvetayeva'nın önemi, sadece Rus edebiyatındaki yerinden değil, aynı zamanda kişisel hayatındaki trajik olaylardan da kaynaklanır. Sovyet hükümetinin baskıları ve hayatındaki sıkıntılar nedeniyle 1922’de Sovyetler Birliği'nden ayrılıp Avrupa'ya göç etmek zorunda kaldı; ancak, geçim sıkıntıları ve sürgünde yaşadığı yalnızlıkla mücadele etti. 1939’da SSCB’ye geri dönse de, Sovyet baskıları altında bir kez daha zor bir hayat sürmeye başladı ve 1941’de trajik bir şekilde hayatına son verdi. Tsvetayeva’nın eserleri, içsel özgürlük arayışı ve zamanın zorluklarıyla mücadele eden bir sanatçının portresi olarak bugün de değerini korumakta.
 
 
14.11.2024

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Bu yıl sonuna kadar Ukrayna'da ateşkes bekliyor musunuz?



©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама