"Neden yüksek faiz Rusya'da aşırı ısınmayı önleyemiyor?"
Rusya Merkez Bankası'nın, enflasyon ve ekonomideki aşırı talep ısınmasıyla mücadele etmek amacıyla faiz oranını %21’e yükseltmesinin yankıları sürüyor. Bu hamle, BFM'den analist Semen Novoprudski'ye göre, bankanın hedeflerinin "daha yavaş, daha düşük, daha zayıf" bir ekonomi üzerine kurulu olduğunu gösteriyor. Merkez Bankası’nın temel amacı enflasyonu %4 seviyesine çekmek olsa da, mevcut ekonomik koşullarda bu hedefe ulaşmak oldukça zor görünüyor. Novoprudski, “Bankanın temel stratejisi, ekonomik büyümeyi yavaşlatmak, tüketici talebini azaltmak ve bireylerin kredi taleplerini düşürmek üzerine kurulu,” şeklinde bir değerlendirmede bulundu.
Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, enflasyonun yapısal değişimlerden değil, talep aşırılığından kaynaklandığını belirterek, “Fiyat artışlarının nedeni, talep artışının üretim kapasitesinin üzerinde seyretmesi,” dedi. Nabiullina, aynı zamanda kamu harcamalarındaki hızlı artışın da enflasyonu körüklediğini vurguladı. Ancak uzmanlara göre, Merkez Bankası’nın bu harcamaları azaltma gücü yok. Novoprudski, “Faiz oranları yükselse de, devletin harcama politikalarını değiştirme gücü Merkez Bankası’nda bulunmuyor” ifadesini kullandı.
Uzmanlar, faiz artışının kamu harcamaları ve dış ticaret üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu belirtiyor. Nabiullina, kredi taleplerini düşürmenin teorik olarak ekonomiyi soğutabileceğini ancak arz yetersizliği ve iş gücü açığı gibi yapısal sorunlar nedeniyle asıl etkinin sınırlı kalacağını düşünüyor. Novoprudsky, "Faiz artışı, yalnızca tüketici talebini değil, aynı zamanda üretim kapasitesini de daraltarak enflasyon üzerinde daha sınırlı bir etki yaratabilir" diye açıklıyor.
Özetle Novoprudski, Rusya Merkez Bankası faiz artırarak aşırı talebi frenlemeye çalışsa da, “mevcut yapısal eksiklikler ve kamu harcamalarındaki artış, Merkez Bankası’nın tek başına bu sorunu çözmesini imkansız hale getiriyor” diyor.
30.10.2024
Реклама