Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
GÜNDEM

Erdoğan'ın Ukrayna ile arabuluculuk teklifine Rusya'dan yorumlar

Rusya’nın resmi haber ajansı RIA’da yayımlanan bir analizde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Moskova ile Kiev arasnda arabulucu olma teklifinin Rusya tarafından reddedileceği ve Moskova'da olumsuz tepkiye neden olacağı savunuldu. Analizde,  "Rusya Türkiye ile ilişkilerinde ne Kürt kartını oynayacak ne de dokunacak. Ankara'nın Slavlar arasındaki anlaşmazlığa da aynı şekilde yaklaşması çok doğru olurdu. Çünkü Rusya ve Türkiye'nin komşuluğundan farklı olarak Ukrayna sorunu sonsuz değil" denildi.
 
Pyotor Akopov imzalı yazıda, Türkiye bir NATO üyesi olmasına rağmen, Erdoğan ve Putin yönetiminde ilişkilerin yakın hale geldiği hatırlatıldıktan sonra, "Erdoğan genellikle bağımsız bir politika izliyor ancak Kasım 2015'te Su-24 uçağımızı düşürdükten sonra Ankara'dan Brüksel'e, NATO karargahına nasıl destek çağrısı yapıldığı unutulmadı. Rusya, Türkiye ile ilişkilerini güçlendirmeye, stratejik yaklaşımlara hazır, ama diğer yandan Türkiye’nin NATO gibi bize açıkça düşman olan bir ittifaka ait olduğunu da hesaba katmamız mümkün değil” dedi.
 
Yazar özetle şu görüşleri savundu:
 
“Türkiye bu süreçte arabulucu olmak istiyor mu? Arabuluculara ihtiyacımız yok. Yapılabilecek en iyi yardım, Rusya-Ukrayna işlerine müdahale etmemek ve özellikle Kiev'e siyasi ve askeri desteği reddetmek olacaktır. Örneğin “Bayraktar” SİHA'larının tesliminden vazgeçerek. Rusya, Ankara'nın Kiev'le diyaloğu kesmesini, ilişkileri geliştirmeyi bırakmasını talep etmiyor, ancak Erdoğan'ın Kiev'de kiminle muhatap olduğunu anlaması, Ukrayna projesini destekleyerek kimin oyununa yardım ettiğini anlaması bizim için çok önemli. Yoksa Moskova'nın Ukrayna yönetimini esasında ‘bağımsız’ olarak görmediğini Ankara bilmiyor mu? Rus makamlarının Kiev'e 'Batılı kukla rejim’ muamelesi yaptığını bilmiyorlar mı?”
 
"Türkiye'nin küresel emelleri olduğu açıktır. Rusya, tarihi ve kültürel bir topluluk olarak Türk dünyasının varlığına itiraz etmez. Ayrıca ülkemizde yaşayan birçok halk Türk kökenli halk olduğu için ülkemiz de kısmen onun bir parçasıdır. Ancak Rusya'nın da bir Rus dünyası ve Avrasya alanında jeopolitik çıkarları var. Rus ve Türk çıkarlarının birleştirilmesi, uzlaştırılması her iki devlet için de en önemli ödev gibi görünüyor.  Çünkü Ruslar ve Türkler, Rusya ve Türkiye, her iki devlet de jeopolitik muhaliflerinin ana hedeflerinden biridir ve buradaki zayıf halka Rusya değil, Türkiye'dir. Türkiye'nin önemini anlıyoruz ve Türklerden de aynı yaklaşımı bekleyerek onların çıkarlarını dikkate almaya hazırız. Türkiye, Rusya'nın çıkarlarını hesaba katmaya hazır mı? Kural olarak, evet ve hatta onun için oldukça acı verici olduğu yerlerde  (Suriye'de olduğu gibi). Ankara bazen bir uzlaşmanın sınırlarını sınamaya çalışıyor. Örneğin, Karabağ'da Türk barış güçlerinin varlığı fikriyle olduğu gibi.”
 
"Türkiye ve Rusya'nın pek çok kesişen çıkarları var, ancak bu ilişkilerimizin doğası gereği sürekli yakın ve stratejik olamayacağımız anlamına gelmiyor. Bunun için gerekli olan şey, tarafların tam bağımsızlığı, işbirliği ve karşılıklı etkileşimden yana bilinçli bir seçim yapmaları ve sorunlu konularında uzlaşmacı çözümler aramaya yönelik tutum almaları. Bütün bunlar gerçekleşirse, gelecekte Rusya-Türkiye ilişkilerinin her iki tarafı da güçlendireceğinden emin olabiliriz.”
 
"Erdoğan'ın önerisi, tüm barışçı karakterine rağmen, Moskova'nın Ankara'ya Kürtlerle ilişkilerinde arabulucu olmasını teklif etmesine benzetilebilir. Ancak bunlar tamamen farklı şeyler: Kürtlerin çoğunluğu Türkiye'de yaşıyor ve Türkiye vatandaşı. Ancak tüm Kürtler böyle düşünmüyor, bazıları Türkiye, Irak ve Suriye topraklarında bağımsız bir Kürdistan'dan yana. Ankara onlara terörist diyor ve onlarla mümkün olan her şekilde savaşıyor. Rusya Türkiye ile ilişkilerinde ne Kürt kartını oynayacak ne de dokunacak (Suriyeli Kürtlerin sorununun bu konuyla hiçbir ilgisi yok). Ankara'nın Slavlar arasındaki anlaşmazlığa da aynı şekilde yaklaşması çok doğru olurdu. Çünkü Rusya ve Türkiye'nin komşuluğundan farklı olarak Ukrayna sorunu sonsuz değil."
 
Bu arada medyagunlugu.com'un derlediği habere göre, Rusya Federasyon Konseyi Uluslararası İlişkiler Komitesi üyesi Sergey Tsekov, NSN radyosuna yaptığı açıklamada, "Kardeş Rusya ve Ukrayna, Erdoğan'ın arabuluculuğu olmadan anlaşır" dedi. 
 
Moskova ile Kiev'in sorunların çözümü için doğrudan diyalog yürütmesi gerektiğine işaret eden Rus senatör, "Kardeş ülkelerin arabulucuya ihtiyacı yok. Türkiye'nin Kırım'ı Rusya'nın bir parçası olarak tanımadığı ve sürekli olarak farklı seviyelerde konuştuğu gerçeği göz önüne alındığında, bu arabuluculuk konusunda şüphelerim var" dedi. 
 
Radyoya konuşan diğer Rus senatör Olga Koviditi de “Erdoğan kendisini arabulucu olarak önermeden önce, Minsk anlaşmalarının BM Güvenlik Konseyi'nin özel bir kararıyla onaylandığını dikkate almalı. Türkiye Cumhurbaşkanı Karadeniz'deki durumdan endişe duyuyorsa, neden Bayraktar SİHA'larını Ukrayna'ya satıyor" diye sordu. 
 
Rus parlamentosu üyesi Mariya Butina da, Daily Moscow haber sitesine yaptığı açıklamada, Ankara'nın bölgeyle ilgili belirsiz davrandığını kaydederek, "Türkiye yönetimi, çatışmanın çözümüne katkıda bulunamayacak bir konumda" dedi. 
 
Fuad Safarov'un haberine göre, Gazeta.ru haber sitesine konuşan diğer bir Rus milletvekili Leonid Kalaşnikov da, "Eğer, Erdoğan Kırım'ın dönüşü konusunu tekrar gündeme getirirse o zaman, bu durumda Rusya Türkiye'nin söz konusu arabuluculuk önerisini reddedecek. Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler ortaklık niteliğinde. Fakat, Kırım konusunda taraflar arasında görüş ayrılığı var. Moskova için Ankara'nın tutumu kabul edilemez" dedi.
 
Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı Milletler Arası Konseyi üyesi Bogdan Bezpalko da, Life.ru haber sitesine yaptığı açıklamada, Erdoğan'ın açıklamasını, "Ankara, siyasi bir oyuncu olarak konumunu güçlendirmek istiyor... Türkiye ve Ukrayna arasında Bayraktar SİHA'ları konusunda iş birliği güçlendi. Bu, hiçbir şekilde Rusya-Ukrayna ilişkilerindeki sorunun çözümüne katkı sağlamaz" sözleriyle değerlendirdi.
 
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Donbass için arabuluculuk yapma önerisini değerlendiren Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitriy Kuleba, Kiev'in çözüme yönelik her türlü çabayı memnuniyetle karşılayacağını söyledi, ancak kırmızı çizgilerinin bulunduğunun da altını çizdi.
 
Sputnik'in haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapmaya hazır olduğuna dair açıklaması sonrası Kiev'den yeni bir açıklama geldi.
 
Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba, "Kiev, Normandiya formatındaki çalışmaya bağlılığını koruyor, ancak biz hiçbir zaman diğer partnerler veya dostlar tarafından sunulan önerileri veya inisiyatifleri geri çevirmedik. Bu savaşı sonlandırmaya, şu anda Rusya'nın kontrolünde bulunan Ukrayna topraklarını geri almaya yardımcı olabilecek her türlü çabaları memnuniyetle karşılayacağız. Bu tür partnerlerle işbirliği yapmaya ve çabalarımızı koordine etmeye hazırız" dedi.
 
Ukrayna'nın üçlü müzakerelerdeki tek şartının Kiev'in dahli olmadan hiçbir karar alınmaması olduğunu kaydeden Kuleba, "Bu bizim kırmızı çizgimiz. Diğer her şeyi memnuniyetle karşılarız, çatışmayı sonlandırmaya yönelik her türlü inisiyatifi konuşmaya ve istişare etmeye hazırız" ifadelerini kullandı.
 
30.11.2021

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Hayatınız ve işiniz için 2023'e kıyasla genel 2024 beklentiniz nedir?
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама