Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
YAZARLAR

DENİZ’E ÇİFTE ASKERLİK…

SUAT TAŞPINAR yazıyor: Deniz Alperoviç, Baltık Denizi’ne karşı nöbette gün sayıyor… Şafak 200’ün altına inmemiş daha… “Kızıl Ordu”da askerliğe başlayalı beş ay olmuş… St. Petersburg’un bıçak gibi kışı yüzünü gözünü kesiyor… Telefonun öbür ucunda Konya’dan Mustafa Dedesi var. “Sık dişini aslan torunum!” diye moral veriyor…  Deniz ağlamaklı, “Biri bitse öbürü başlayacak dede…” diyor.

Aynı anda, Alper Bey Moskova’da, ama aklı fikri biricik oğlu Deniz’de… Bir yandan da, “Türkiye’de bedelli askerlik için 10 bin euro biriktirmek lazım” diye hesap yapıyor… Annesi Tatyana Hanım’ın gözleri ağlamaktan kızarmış, “Açtır şimdi oğlum… Bir de dayak atıyorlarmış acemi askerlere… Ne diye burada askere yolladık?” diye yakınıyor…

Size hayal aleminden bir hikaye anlatmıyorum. Yukarıda yazdıklarımın -isimler hariç- hepsi gerçek..

Bir tane değil; şimdilik onlarca… Ama birkaç yıla kadar emin olun sayıları binlerle ölçülecek…

Biz Türkler, 80’lerin sonunda, daha SSCB’nin kızıl bayrağı gönderdeyken gelmeye başladık buralara… Rus gelin alan ilk “akıncı”ların, inşaatçılarımızın çocukları 18’ini devirdi.  90’larla birlikte sayımız katlanarak arttı… Bugün artık on binlerce Türk-Rus evliliğinden ve onların çocuklarından söz ediyoruz… Ve de kapıya dayanan sorunlarından…

Biliyorum, bunlar kimileri için “küçük mesele”ler… Devlet erkanının mühim meseleleri hallettikleri görüşmelere, toplantılara, anlaşmalara giremiyorlar… Bir nokta, bir virgül, bir vesile bile olamıyorlar… Biz bu sütunlarda yazdığımızda –eski yılların alışkanlıkları ile beklesek de- “devlet büyüklerinden” bir açıklama, bir “Takipteyiz” mesajı da gelmiyor artık…

Ama sorun kar topu gibi… Hem annesinin (Rusya), hem de babasının (Türkiye) vatandaşlığını alan “çift pasaportlu” erkek çocuklar büyüdükçe sorun da büyüyor: Hem Rusya’da, hem de Türkiye’de askerlik yapmaları gerekiyor!

Çünkü iki ülke arasında çifte vatandaşlık anlaşması yok… Rusya zaten bu işe –sadece Türkiye ile sınırlı olmaksızın- kategorik olarak karşı. Türkiye ise çift pasaportu sorun yapmıyor, hatta Rusya’da  ikinci pasaportu almaları için vatandaşlarına “de facto” izin veriyor, Türk-Rus evliliklerinden doğan çocukları koruyor…

Ama gelin görün ki, Türk-Rus kökenli bir erkek çocuğu, filli durumda 18 yaşında Rusya’da, 20 yaşında Türkiye’de silah altına çağrılıyor.  Rusya’da öğrencilik vs. gerekçesiyle 27 yaşına kadar bir yolunu bulup tecil ettiren, askerlikten yırtıyor. Ama bu eskisi kadar kolay değil… Burada askere  gittiler diye (Deniz Alperoviç örneği) gençlerimiz Türkiye’de askerlikten yırtamıyor… En fazla, Rusya’da “resmen çalışıyor” gösterilip, üç yıllık tecilin sonunda 10 bin Euro ödeyerek “bedelli asker” olabiliyor…

Eğer bu sorun bugün çözülmezse, 90’larda yoğunlaşan evliliklerin meyvesi erkek çocukları 2010’lu yılları kabus gibi yaşayacak…

Çözüm, bir ülkede askerlik yapan gencin, vatandaşı olduğu diğer ülkede askerlikten muaf tutulması elbette…

Bunu kim yapacak?

Rusya’dan beklemek akıl işi değil. Çünkü Rusya en baştan tavrını net olarak koymuş ortaya: “Benim vatandaşlığımı aldıysan, bir başka ülke vatandaşı değilsin. Bunu tanımam!” diyor.

Oysa Türk tarafı, hukuken karşılıklılık esası olmasa da, Rusya ile çifte vatandaşlığı hem tanıyan, hem de zımnen teşvik eden taraf.

O zaman Gordion’un düğümünü çözmesi gereken taraf Ankara.

Rusya’nın genel dış politikasına bakıldığında çifte vatandaşlığı tanıması ihtimal dışı olduğuna göre tek yol var: 

Türkiye, “Rusya vatandaşlığını da alıp orada askerlik yaptığını belgeleyen TC vatandaşı gençler, Türkiye’de askerlikten muaf tutulur” diyecek. 

Bildiğimiz kadarıyla,  birden fazla vatandaşlığı olan yükümlülerden hangilerinin hangi ülkelerde yaptıkları askerlik hizmetinin sayılacağı Bakanlar Kurulu'nun 5 Temmuz  1993 gün ve 93/4613 sayılı kararı gereğince Millî Savunma Bakanlığı'nca belirlenmiş. Orada diyor ki:  “Almanya, Avusturya, Danimarka, Finlandiya, Fransa (1979 ve daha genç doğumlular hariç) İsrail, İsveç, İsviçre, İtalya (01 Ocak 1985 ve daha yaşlı doğumlular), Norveç, Yunanistan, Tunus, Suriye’de yapılan askerlik hizmetleri Türkiye Cumhuriyeti'nde sayılmaktadır. Bu ülkelerin dışında herhangi bir ülkede yapılan askerlik hizmeti Türkiye Cumhuriyeti'nde sayılmamaktadır.”

İşte bu listeye Rusya da eklenmezse, Türkiye hem kendi vatandaşlarını Rusya’da vatandaşlık etmeye “teşvik eden”, hem de onların erkek çocuklarını  “mağdur eden” ülke durumuna düşer.

Yine “mühim meseleler” arasında kaybolacağı kaygısını koruyarak toparlayalım:

Mevcut durumda Alper’den olma, Tatyana’dan doğma Deniz Alperoviç, Kızıl Ordu’da 12 ay askerlik yapacak… Sonra Türk ordusu çağıracak, “Mehmetçik” olup orada da 15 ay nöbete koşacak… Parası varsa, 10 bin Euro’yu bayılıp Türkiye’de bedelliden yararlanacak… Yani her halükarda “çifte bedel” ödeyecek.

Bu durumu çocuklarımıza  reva görenler ellerini vicdanlarına koysunlar… Yol yakınken hatadan dönsünler…

23.3.2013

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Hayatınız ve işiniz için 2023'e kıyasla genel 2024 beklentiniz nedir?
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама