Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
YAZARLAR

ılhan Abi'ye veda...


80’lerin son, 90’ların ilk yıllarında çalıştım ılhan Selçuk’un Cumhuriyeti’nde. Herşeyin “güllük gülistanlık” olduğu ilk yıllar ve ılhan Selçuk-Hasan Cemal kavgasıyla biten “zor yıllar”da...

Biz, Cumhuriyet’in Babıali’ye “vasıflı gazeteci” yetiştiren muhteşem bir okul olduğu yılların son şanslı çıraklarıydık. Nadir Nadi’yi, zaten yürüyemediği, hayatının son demlerinde, Babıali’de ıttihat ve Terakki’nin tarihi köşkünün arkasındaki eski binaya geldiğinde, üçüncü kattaki odasına çıkması için özel yaptırılan asansöre güçlükle bindirilirkenki haliyle uzaktan uzağa bilir, görürdük nadiren.

Oysa ılhan Abi her gün aramızda, karşımızda, yanımızdaydı. Yaşını hiç göstermeyen dinç haliyle, yakasız gömleğinin son düğmesi de ilikli, koridordan girdiğinde herkese başıyla selam vererek, karşılaştığıyla iki kelam ederek, “hiyerarşiyi” umursamaksızın herkese bir sıcaklık saçarak, ismininin etrafındaki efsaneyi önemsemeyerek arı gibi çalışırdı. Onu hiç tanımasanız, duruşuna, tavırlarına baksanız mütevazı bir memur emeklisi sanırdınız muhtemelen. Adamlıktan nasibini almadan “kalem  erbabı” olmuş, kasılmaktan bir hal olan, herkese caka satanların Babıalisi’nde ılhan Abi tevazu simgesi bir çınar gibi dururdu. Onu yazılarından, fikirlerinden ötürü belki herkes “sevmezdi” ama herkes “sayardı”.

Hasan Cemal ekibi “kavga”yı kaybedip Cumhuriyet’ten ayrıldıktan ve ılhan Abi, ekibiyle birlikte döndükten sonra, o dönemin berbat ekonomik şartlarında izinsiz-maaşsız çalıştığımız aylarda sık sık bizi gazetenin köhne yemek salonunda toplar, müthiş hitabetiyle boşalan “moral depomuzu” doldurur, biz o şevkle, gazla  işimizin başına dönerdik. Hatta ilk Körfez Savaşı’nda Saddam’ı koruyan “Cumhuriyet Muhafızları”na öykünüp, “Biz de Cumhuriyet (gazetesi) muhafızı olduk” diye işi dalgaya vuruduk.

ılhan Abi’yle karşılaşıp ayaküstü iki satır konuşma şansına sahip olduğumda “fakülteyi” sorardı. Çünkü ben, onun bitirdiği ıstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde o yıllarda öğrencilik yaparak gazetede çalışan tek kişiydim. ılhan Seçuk gibi bir efsaneyle “ortak payda” sahibi olmanın çocukça mutluluğunu yaşardım.  “Anayasa Hukuku’nu ihmal etme” derdi, “En önemlisi Anayasa Hukukudur.” Yine “hukukçu” olan Rahmetli Uğur Mumcu’nun da Ankara’dan gelişinde verdiği öğüt kulaklarımda: “ıyi gazeteci ol, ona lafım yok ama. ıyi bir hukukçu olamasan bile fakülteyi muhakak bitir. Belli mi olur?”

Herşeye rağmen ılhan Abi denince benim aklımda en çok yer etmiş, en çok yüreğimi burkan anılarım, kırk yılda bir de olsa,  gece çok geç saatte evine “etmek zorunda kaldığım” telefonlardı. Ajanstan ya da muhabirlerden  bir “ölüm haberi” gelirdi. Henüz 20’lerinin başında çömez bir gazeteci olarak ismini bile doğru dürüst bilmediğim “eski tüfek” bir aydın ölmüş olurdu. Bazen bir edebiyatçı, bazen bir sanatçı. Haber Merkezi gece sorumlusuydum.  Açıp Yalçın Bayer’e (o zamanlar Haber Müdürüm idi) sorardım. ‘Hemen ılhan Abi’ne haber ver’ derdi. Santral memuremiz, emektar Fatma Hanım arayıp ılhan Abi’yi bağlardı. Birkaç cümleyle  acı haberi verirdim. Teşekkür eder kapatırdı ılhan Abi. Ben de kapattıktan sonra “Fatma Hanım ‘Haber Merkezi’den Suat Taşpınar arıyor efendim’  dediğinde muhtemelen ılhan Abi  ‘Yine kim öldü acaba?’ diye düşünüyordur” diye dert ederdim çocuk aklımla.

ılhan Abi çok sıkıntı çektiği, çok mücadele ettiği, kimsenin önünde eğilip bükülmediği onurlu bir hayatı noktaladı. Yazdıkları, fikirleri zaman zaman bizden uzaklaşsa da, ılhan Abi sevgisi ve saygısı hep gönlümüzde kaldı.

Bütün ömrünü, “Aklını başkasına emanet etme” cümlesinde özetlediği Aydınlanma felsefesini savunarak geçirdi ılhan Abi. Benim en çok üzüldüğüm nokta, ılhan Selçuk’u anlamadan, analiz etmeden okuyan geniş bir kitlenin, onun arzusunun aksine “aklını ona emanet etmesi” idi. Onlar belki ılhan Selçuk’u çok sevdiler ama bence ılhan Selçuk’u anlayamadılar.

Sevgili dostum Doğan Akın’ın deyişiyle, “Yattığın yer seni incitmesin ılhan Abi...”

23.6.2010

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Hayatınız ve işiniz için 2023'e kıyasla genel 2024 beklentiniz nedir?
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама