Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
YAZARLAR

"Kıbrıs konusunda Türkiye Rusya'dan daha fazlasını koparmak için bastırmalı"

 

Kremlin'de her şey güzeldi, Kıbrıs hariç...

Suat Taşpınar

Kremlin Sarayı'nın labirenti andıran koridorlarından geçip geldiğimiz,
'Rus büyükleri'nin tablolarıyla süslü görkemli salonda Sezer ve Putin'in basın açıklamasını beklerken son 10 yıl 'film şeridi' gibi geçti gözümün önünden. ıki ülkenin bir uçtan öbür uca ne kadar kısa sürede zıpladığını, birbirlerini bir kaşık suda boğmaya hazır 'hasım' gibi diş gıcırdatırken, nasıl can ciğer kuzu sarması haline geldiklerini düşünüp karşımdaki Büyük Pyotr'a (Türkiye'de nedense Deli Petro denir) gülümsedim.
Ülkeler arasında galiba üç ilişki şekli gelişebiliyor: Husumet, rekabet ve işbirliği. Biz 'Soğuk Savaş'ın duvarları arasına hapsedildiğimizde, bize sorulmadan ve de sorgulama imkânı pek verilmeden adı konmuş bir 'husumet hali' hüküm sürerdi. Sonra duvar yıkıldı. Bize, SSCB'den boşalan kimi alanları doldurma vazifesi verildiği söylenir oldu, bu kez kuzeydeki ayı komşuyla 'rekabet' başladı. Ve on yıl sonra, birbirimizin epeyce kalbini ve kafasını kırıp gözünü oyduktan sonra 'şartlar' bizi ahbap yaptı. Hem de kırk yıllık 'sıkı dostlar' tablosu çizer olduk.
Biz, uzaktan kuşkulu bakışlarla birbirine el sallayan bu iki ülkenin,
hiç değilse kol mesafesini koruyarak tokalaşmasının düşünü kurardık 90'ların ortasında. şimdi kucaklaşmaktan bir hal olduk! Ne güzel.
Beş saat kaldığımız Kremlin'in koridorları, bir talimatla yukarı koşuşturup, öbürüyle aşağıya bekleme salonuna götürülen gazetecilerle doluydu. Ama 'acar muhabir' penceresinden bakıldığında, iki liderin sözlerinde 'heyecanla altı çizilecek' tek cümle yoktu. Konuk gelen Türkiye'nin cumhurbaşkanı olunca, bu makamın da icra makamı olmadığı malum olunca, iyi niyet temennileri ve geleceğe ilişkin iyimser hedefler tekrarlandı, 'karşılıklı memnuniyet hali'nden söz edildi. Sezer ile Putin'in yeşil salonda yan yana oturup birkaç kelam ettikleri sahne, çocukluğumun 'bayram gezmeleri' tadındaydı.
Tüm 'renksizlik' nitelemeleri bir yana, Sezer'in içerikli bir konuşmayla Putin'i etkilediğini düşündüm. En önemli mesajlardan biri, "Rusya'yı sadece bölgesel bir güç olarak değil, küresel bir güç olarak da önemsediğimizi" söylemesiydi. Bir başka mesaj, "Türk dış politikasında Rusya'nın en önemli önceliklerden biri olduğunun" açıkça ilanıydı. Belki G-8 Dışişleri Bakanları zirvesiyle aynı güne denk düştüğünden özellikle Gül'ün programı biraz 'express' hale dönüştü, Lavrov'la ancak 20 dakika görüşebildi. Ama ziyaret beklenenden daha iyi geçti. ıki liderin imzalaması öngörülen kültürel işbirliği anlaşmasının masaya gelememesinin sebebi, G-8 telaşındaki Rus bürokrasisinin rutin işleri yetiştirememesiydi ki, zaten anlaşma sembolik olduğundan bunu kimse dert etmedi.
Bu gezinin 'tarihi' sayılması, ilk kez bir Türk cumhurbaşkanının Moskova'yı resmen ziyaret etmesinden kaynaklandı. Ama o kadarla kalmıyor. Düşünün ki, 500 yıldan fazla 'üst düzey temassız' yaşamış iki ülke, son 1.5 yılda devlet başkanları ve başbakanlar düzeyinde tam yedi ziyarete tanıklık ediyor. Yani bu geziyle beraber beklentiler öylesine yükseliyor ki, artık senede en az bir kez en tepe düzeyde bir ziyaret olmazsa 'Hayrola, ilişkiler kötüye mi gidiyor' diyeceğiz. Ama asıl büyük başarı tabii, bunun arkasını somut adımlarla getirmekte.
Son olarak, Moskova'ya bir eleştiri: Ortada bir düşkırıklığı sebebi var. O da Rusya'nın Kıbrıs tutumu. Türkiye'ye bu konuda yeterince destek verilmemesi. Son gezide düşkırıklığı katmerlendi. Gül'ün "Rusya'dan iyi haberler alacağız" diye umutlandığı nokta, muhtemelen Kıbrıs'ta bir adım, hiç değilse ferahlatıcı birkaç cümleydi. Ama ne Putin'den ne de Lavrov'dan ses çıkmadı. ışte bu tutum, açıklaması çok zor bir eksi olarak Türk-Rus dostluğu hanesine yazılıyor.
Özellikle Lavrov'un mesafeli tavrı düşünürücü. Ankara her platformda kayıtsız şartsız Rusya'ya çiçek yollama tutumunu sırf bu yüzden gözden geçirmeli ve Kıbrıs konusunda daha açıkça talepkâr olmalı. Rusya, Avrupa'ya enerji koridoru yapmak istediği Türkiye'yle iyi geçinmek zorunda. Biz de Rusya'ya karşı nispeten var olan 'yaptırım gücümüzü' bavul ticareti, gaza karşı mal gibi olmadık talepler için kullanıp refüze edileceğimize, Kıbrıs için yüklenelim daha iyi. Türkiye Kıbrıs'ın tam ortasında olacağı kritik bir döneme giriyor ve Rusya'nın desteği için daha fazla yüklenmeli.

 

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Hayatınız ve işiniz için 2023'e kıyasla genel 2024 beklentiniz nedir?



©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама