ABD Başkanı Donald Trump'ın Barış Pınarı Harekatı'nın başladığı gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Suriye'nin kuzeydoğusundaki durumla ilgili anlaşma çağrısı yaptığı mektup Rusya’da nasıl yankılandı?
Bu durumun tamamen ciddiyetsiz olduğunu, spekülasyon için bahane olduğunu düşünüyorum. Bu mektup Türkler ile ABD’lilerin arasını daha da açabilir. Erdoğan’ın Trump olmadan da bir sürü ekonomik sorunla karşı karşıya olduğu görülüyor, kendisine sürekli default konusunda uyarıda bulunuluyor. Trump aktör değil, ama bu ifadeleri sık kullanıyor.
Erdoğan ABD ile anlaşma için acele etmeyecek. İncirlik üssündeki Amerikan nükleer silahlarının varlığı hiçbir şekilde ellerini bağlamıyor. Erdoğan, bu nükleer silahları, ABD’nin Türkiye’ye karşı çok ciddi yaptırımlar uygulamasına imkan tanımayan bir rehine olarak görüyor. Erdoğan pazarlık edecek, ABD’den, sanki bu nükleer silahlar kendi malıymış gibi büyük tavizler isteyecek. Erdoğan’ın ABD’den istediği tavizleri Trump’ın kabul etmesi zor. Türkiye ordusu, ABD’nin İncirlik’teki nükleer silahlarını çıkarmasını engelleyebilecek güçte.”
Bu arada Rus Senatör Aleksey Puşkov, ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektubun tonunu ve mektubun Ankara tarafından çöpe atılmasını değerlendirdi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın 9 Ekim'de gönderdiği, Suriye'ye yönelik herhangi bir operasyonun başlatılmaması çağrısını içeren mektup hakkında Twitter hesabından açıklamaya yapan Rusya Federasyon Konseyi Enformasyon Politikası Komisyonu Başkanı Aleksey Puşkov, mektupta kullanılan dilin olağandışı olduğunu belirtti.
Puşkov, "Trump'ın Erdoğan'a gönderdiği mektubun dili kesinlikle sıradışı. Ancak uydurma bir gerekçeyle azil süreci başlatılması olağan mı? Dünya liderlerinin konuşmalarının yayınlanması olağan mı? Nancy Pelosi'nin histerileri olağan mı? Biden'ın Ukrayna başsavcısının görevden alınmasını talep etmesi olağan mı?" sorularını yöneltti.
Puşkov, yukarıdaki örneklere bakıldığında ABD'nin ne kendisiyle ne de dünyayla baş edebildiğinin görüldüğünü vurguladı.
Erdoğan'ın söz konusu mektubu çöpe attığına dair haberi de yorumlayan Puşkov, "Bunun özellikle sızdırıldığını düşünüyorum. Washington'un ve tüm dünyanın bunu öğrenmesini istediler. Trump mektubuyla ne kadar zor biri olduğunu göstermek istedi. Erdoğan da, en az onun kadar zor olduğunu gösterdi. Sertlik yarışı içindeler" ifadelerini kullandı.
Ria ajansının bildirdiğine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sözcüsü Dmitri Peskov da, Trump’ın Erdoğan’a yazdığı mektubun “alışık olunmayan türde” olduğunu söyledi.
Kremlin sözcüsünün, ülke liderlerinin genelde resmi yazışmalarda böyle bir dil kullanmadığına dikkat çektiği belirtildi.
Trump’ın mektupta, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, PYD/YPG'nin silahlı birliklerinin başındaki kod adı “Şahin Cilo”, asıl adı Ferhat Abdi Şahin olan, ABD’liere kendisini “General Mazlum Kobani” diye tanıtan kişiyle müzakere masasına oturmasını teklif ettiği belirtilmişti.
İlk olarak Fox News muhabirinin Twitter'dan paylaştığı mektup, daha sonra Beyaz Saray tarafından da teyit edilmişti.