Başkan Putin, geleneksel canlı yayın programında halkın sorularını yanıtladı. Putin, Ukrayna ve Kırım konularında da önemli açıklamalarda bulundu. Bazı güçlerin Rusya ve Ukrayna'yı birbirine düşürmeye çalıştığını ifade eden Putin, “Uluslararası politikada blok sistemi geçerliliğini kaybetti, NATO’dan korkmuyoruz” dedi. İşte Putin’in açıklamalarından bazı satır başları:
"YANUKOVİÇ İMZALAMAYACAĞIM DEMEDİ"
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e ilk olarak Ukrayna'daki kriz soruldu. Süreci Kasım 2013'ten itibaren ele alan Putin, "Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç, AB ile Ortak Anlaşması'nı imzalamayacağını, bundan vazgeçtiğini söylemedi. Anlaşmadaki koşulların gözden geçirilmesini talep etti ve düşünmek için süre istedi. Çünkü böyle bir anlaşmanın Ukrayna için sosyo-ekonomik açıdan kötü sonuçları olacaktı. Fakat Yanukoviç süre istemesine rağmen beklenmedi ve sonra Kiev'de silahlı darbe sonucu yönetim değişikliği yaşandı. Kiev'deki mevcut yönetim suç işlemiş oldu. Ülkede milliyetçilik patlaması yaşandı. Ukrayna'nın güneydoğu bölgelerindeki halk, gelişmelerden rahatsız oldu. Daha sonra ise halka karşı silahlı güç kullanmaya başlandı. Tanklar, uçaklar, helikopterler devreye sokuldu. Kiev yönetimi, bu adımla önemli bir suç daha işledi. Umarım, halka karşı güç kullanımı sona erer. Krizden çıkış için birlikte düşünmek ve sonuç üretmek gerekiyor. Göstermelik değil, gerçek diyalog kurulmalı. Batılı ülkelerin temsilcileri, sadece belirli yöneticilerle değil, halkla konuşmalı. Diğer türlü sonuç alınması çok zor. Cenevre'de bugün yapılacak toplantıda da bunların üzerinde durulmalı" dedi.
"UKRAYNA'NIN GÜNEYDOĞUSUNDA RUSYA'NIN ELİ YOK"
Batılı ülkelerin Ukrayna'nın güneydoğusundaki kentlerde Rusya'nın asker bulundurduğuna ilişkin iddialarını değerlendirdi. Rus lider şu ifadeleri kullandı: "Bu iddiaların tamamı saçmalık. Ukrayna'nın güneydoğusunda Rusya'ya ait hiçbir birim bulunmuyor. Rusya'nın bu bölgede eli yok. Bunun en iyi kanıtı, halkın kelimenin tam anlamıyla maskelerini çıkarması oldu. Onların gidecek hiçbir yeri yok. Onlar, bu toprakların sahibi. Onlarla konuşmak gerekiyor."
"KIRIM'DAKİ RUSLAR GERÇEKTEN TEHDİT ALTINDAYDI"
Program sırasında Sivastopol'e canlı bağlantı yapıldı. Sivastopollülerin sorularını yanıtlayan Rusya lideri, Kırım'daki gelişmeleri şu sözlerle özetledi: "Kırım'daki Rusça konuşan halk ciddi tehdit altındaydı. Bu durum, Kırım halkını geleceğini düşünmeye, Rusya'dan yardım talep etmeye sevk etti. Kırım halkı, özerk cumhuriyetinin statüsünü belirlemeyi konuşmaya başlayınca, destek verme kararı aldık. Rusya Güvenlik Konseyi'nde hiçbir üye buna karşı çıkmadı. Kırım için hiçbir hazırlık yapmadık, Kırım'ı topraklarımıza dahil etmeyi düşünmüyorduk. Referandum sonuçları belli oluncaya kadar hiçbir karar almadım. Her şey kendiliğinden fakat çok profesyonel bir şekilde gerçekleşti."
"ÖZ SAVUNMA GÜÇLERİNE DESTEK VERDİK"
Kırım'daki referandum sürecine değinen Vladimir Putin, bu süreçte güvenliğin sağlanması için Rus askerlerinin Kırım'daki öz savunma güçlerine destek verdiğini kaydetti: "Kırım'daki olayların bugün Ukrayna'nın doğusunda gördüğümüz şekilde gelişmesine müsaade edemezdik. Referandum için güvenliği sağlamak zorundaydık. Bu nedenle Kırım'daki öz savunma güçlerinin arkasında Rus askerleri hazır bulundu. Kırım'da 20 binden fazla silahlı asker vardı. Birçok depoda muhimmat vardı. Bunların Kırım halkına karşı kullanılmasının önüne geçmek için önlem almak durumundaydık. Askerlerimiz son derece doğru hareket etti."
"YANUKOVİÇ KAÇMADI"
Vladimir Putin, Kırım'daki Berkut güvenlik biriminin komutanı Yuriy Abisov'un yönelttiği "Yanukoviç'i uzun süredir tanıyorsunuz. Her zaman zayıf ve hain miydi?" şeklindeki soruya şu yanıtı verdi: "Yanukoviç'in çok büyük sorumlulukları vardı. Görevini mümkün olduğu ve gerektiği şekilde yerine getirdi. Kendisiyle Ukrayna'daki kriz sırasında da, Rusya'ya geldikten sonra da birçok kez konuştum. Güç kullanma olasılığını da konuştuk. Birçok kez güç kullanmayı düşündüğünü ancak elinin kendi halkına karşı böyle bir talimatı imzalamaya bir türlü gitmediğini söyledi. Yanukoviç'in kaçtığına ilişkin düşüncelere katılmıyorum. Almanya, Fransa ve Polonya dışişleri bakanları ile anlaşma imzalandı, bu bakanlar sürecin garantörü oldu ancak verilen sözler tutulmadı. Bunun sonucu olarak Yanukoviç, ülkeyi terk etmek zorunda kaldı."
Rus lidere, "Yanukoviç’in yerinde siz olsaydınız ne yapardınız?" sorusu da yöneltildi. Putin, Sovyetler Birliği döneminde istihbarat teşkilatı KGB'de çalıştığını hatırlatarak, "Bize KGB akademisinde ilk öğrettikleri şey vatanı sevmekti. Büyük laf söylemek istemiyorum ama ben kanımın son damlasına kadar ülkemi savunurum" dedi.
"ÇİN, DÜNYANIN 1 NUMARASI OLACAK"
Putin, "Rusya ve Çin, son yıllarda uluslararası sorunlarda ortak hareket ediyor. Pekin ile birlik kurmayı düşünüyor musunuz?" şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı: "Çin, dünyanın 1 numarası olacak, bu kaçınılmaz. Biz de Çin ile ilişkilerimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Bu güne kadar askeri alanda hiçbir ülke ile bu kadar güvenilir bir ilişki kurmamıştık. Rusya'da ve Çin'de ortak hava ve kara tatbikatları yapmaya başladık. Tüm bu veriler, Rusya-Çin ilişkilerinin dünya politikasında ciddi bir faktör olacağını, uluslararası ilişkilerdeki modern yapıyı belirgin şekilde etkileyeceğini gösteriyor. Evet, askeri alandaki ilişkilerimiz gelişmeye devam edecek ancak Çin ile askeri-siyasi bir birlik kurma planımız yok."
"BLOK SİSTEMİ GERİDE KALDI"
Rusya Bugün Genel Müdürü Dmitriy Kiselev, Vladimir Putin’e “NATO, Baltık ülkelerini İttifak’a dahil etti. Gürcistan ve Ukrayna’yı bünyesine katmak için girişimde bulundu. NATO’nun genişlemesi konusunda Moskova’nın kırmızı çizgisi nedir?” diye sordu. Putin, Kiselev’e şu yanıtı verdi:
"Hiç kimseden korkumuz yok. Ne ben ne de arkadaşlarım NATO’dan korkuyoruz. NATO’yu yenecek güce sahibiz. Uluslararası politikada blok sistemi, geçerliliğini kaybetti. Sovyetler Birliği döneminde iki blok vardı: NATO bloku ve Varşova Paktı'nı imzalayan ülkelerin oluşturduğu Doğu bloku. Sovyetler Birliği dağıldı, NATO ise işlevini sürdürmeye devam ediyor. NATO'nun faaliyetleri kime karşı? NATO neden genişlemek istiyor? Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesinin ardından doğuya doğru genişlemeyeceklerini açıklamışlardı. Ancak sözlerini tutmadılar ve doğuya doğru genişlediler. Varşova Paktı ülkeleri, Baltık ülkeleri derken BDT ülkelerine yöneldiler. NATO yöneticilerine neden sınırlarını genişletmek istediklerini sordum. Bunun beni ilgilendirmediğini, halkların kendi güvenlikleriyle ilgili karar alma hakkı olduğunu söylediler."
"FÜZE KONUSUNU YANITSIZ BIRAKMAYACAĞIZ"
Rusya lideri, ülkesi ile ABD arasındaki füze krizine ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi: "ABD'nin Avrupa'da konuşlandırdığı füze savunma sistemleri konusunda Washington ile görüşmelere devam ediyoruz ancak topraklarımızın güvenliğini sağlamak için elimizden geleni de yapacağız."
"AVRUPA, RUS DOĞALGAZINDAN VAZGEÇEMEZ"
Putin, Batı'nın Ukrayna krizi nedeniyle Rusya'ya enerji üzerinden yanıt vermeyi planlamasını şöyle yorumladı: "Petrol piyasasında Rusya'ya zarar verebilecek tek ülke Suudi Arabistan. Riyad, petrol üretimini arttırarak, fiyatların aşağıya düşmesini sağlayabilir. Ancak böyle bir hamle, S. Arabistan'ın çıkarına değil. Doğalgaz konusuna gelecek olursak, Avrupa Rus doğalgazından vazgeçemez. Avrupalı ülkelerin Rus gazına bağımlılığı yüzde 35 civarında. Bu nedenle Avrupa bizden doğalgaz satın almayı durduramaz."
"UKRAYNA ÜZERİNDEN SEVKİYAT TEHLİKELİ"
Doğalgaz konusundaki sürdüren Putin, şu ifadeleri kullandı: "Avrupa ülkelerinde bize söylenen, alımı durdurmanın aksine bağımlılığı arttırma yönünde. Biz de bunu istiyoruz ancak şimdilik sevkiyat sadece tedarikçi ve tüketici arasındaki dengeye göre yürütülüyor. Avrupa'ya doğalgaz satışını arttırma konusunda sadece bir sorun var. Bu sorun, transit ülkeler. En tehlikesi de Ukrayna. Kiev ile enerji sorununu çözmemiz çok zor. Umarım, mevcut anlaşma üzerinden bir anlaşmaya varabiliriz."
"AKPM'DE KALMA KONUSUNDA ISRARCI OLMAYACAĞIZ"
Rusya lideri, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin (AKPM) Rus heyetinin yetkilerini elinden alan kararı hakkında şöyle konuştu: "AKPM'de kalma konusunda ısrarcı olmayacağız ancak kendimizi izole etmek için de çabalamayacağız. Bizi görmek istemiyorlarsa, orada zorla duramayız. Bundan bir kaybımız olmayacak."
"RUSYA VE UKRAYNA'YI BİRBİRİNE DÜŞÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Putin, Ukrayna'daki gelişmelerle ilgili olarak bazı güçlerin Rusya ve Ukrayna'yı birbirine düşürmeye çalıştığını kaydetti: "Rusya'nın büyüklüğünden ve gücünden korkan kesimler var. Yugoslavya'ya neler yaptıklarına bakın. Küçük parçalara ayırdılar ve sürekli manipule ediyorlar. Şimdi de aynısını bize yapmaya çalışıyorlar. Ukrayna ile Rusya birbirine düşürmeyi hedefliyorlar. Bunu kimlerin istediğini kendiniz bakıp görebilirsiniz."
"BATI'NIN YAPTIRIMLARI BENİ HEDEF ALIYOR"
Vladimir Putin, Batılı ülkelerin Ukrayna krizi nedeniyle aldığı yaptırım kararlarının isimleri hedef almasını şu sözlerle değerlendirdi: "Zannederim, beni yaptırımların ana hedefi olarak göstermek için çevremdeki isimleri yaptırım listesine dahil ediliyorlar. Şunu söylemeliyim ki, arkadaşlarımdan utanmıyorum. Hepsi yakından tanıdığım isimler, arkadaşlarım. Onların Kırım'daki gelişmelerle hiçbir ilgisi olmadığını çok net bir şekilde ifade edebilirim."
PUTİN'E SNOWDEN DA SORU YÖNELTTİ
Canlı yayınlanan "Vladimir Putin'le Direkt Hat" programında Rusya Devlet Başkanı Putin'e sorusunu yönelten isimlerden biri de, ABD hükumetinin izleme faaliyetlerini sızdıran, şu anda geçici sığınmacı olarak Rusya’da bulunan ABD Ulusal Güvenlik Ajansı NSA’in eski çalışanı Edward Snowden oldu. Edward Snowden Putin’e, Rusya’nın milyonlarca insanın görüşmelerini dinleyip dinlemediğini ve böyle bir kontrol oluşturulmasını doğru bulup bulmadığını sordu.
Putin, Snowden’ın sorusunu şu sözlerle yanıtladı: “Rus istihbarat birimleri dinleme ve izleme gibi çalışmaları yalnızca mahkeme izniyle gerçekleştirebiliyor. Bu izinse belirli bir kişi hakkında talep edilebiliyor. Bu nedenle o kadar büyük çaplı dinleme faaliyetleri gerçekleştirmek Rusya’da mümkün değil. Kanunlar buna izin vermiyor” dedi.
“RUSYA-ABD İLİŞKİLERİ KIRIM’DAN DAHA ÖNCE ZEDELENMİŞTİ”
Rusya-ABD ilişkilerinin güncel durumu hakkında yöneltilen bir soruyu yanıtlayan Putin, iki ülke arasındaki güvenin Kırım’dan daha önce, eski Libya lideri Muammer Kaddafi’nin devrilmesi ve öldürülmesi sürecinde zedelendiğini ifade etti. Putin soruyu şöyle yanıtladı: “Aslında bütün bunlar (Rusya-ABD ilişkilerindeki gelişmeler) Kırım’la bağlantılı olarak yaşanmadı. Aradaki bağlar çok daha önce, Libya’da yaşanan olayların hemen sonrasında zedelendi. Peki, (ABD’nin tutumu Libya’da) nelere sebep oldu? Libya topraklarına dışarıdan darbe gerçekleştirilmesine, Kaddafi’nin devrilmesine, öldürülmesine, sonrasında ise ABD büyükelçisinin öldürülmesine ve sonuç olarak ülkenin bölünmesine yol açtı. İlişkilerdeki güvensizlik, işte bu noktada ortada çıktı.”
“OBAMA, İYİ AHLAKLI BİR ADAM”
4 saat süren canlı yayın programı sırasında Rusya Devlet Başkanı Putin’e ABD Başkanı Barack Obama’yla ilişkilerine dair bir soru da yöneltildi. “Eğer boğuluyor olsanız Obama sizi kurtarır mıydı?” sorusunu yanıtlayan Putin şunları söyledi: “Obama iyi ahlaklı ve mert bir adam. Sanıyorum, beni kurtarırdı.”
“KİEV’E DOĞAL GAZ ÖDEMESİ İÇİN SON 1 AYLIK SÜRE TANINDI”
Vladimir Putin, Ukrayna’nın Rusya’ya olan gaz borcunu ödemesi için Kiev’e son 1 ay süre verildiğini söyledi. Putin, “Bu 1 ay sonunda Ukrayna gaz borcunu hala ödememiş olursa ‘ön ödeme’ sistemine geçeceğiz” dedi. Rusya Devlet Başkanı, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Gelecek ay içinde de hiçbir ödeme yapılmazsa, aramızdaki sözleşme gereğince ‘ön ödeme’ sistemine geçeceğiz. Bunun anlamı şu: Ukrayna bize gaz ödemesini 1 ay önceden yapmak zorunda kalacak. Bizse onlara yaptıkları ödemenin denk geldiği miktarda gaz göndereceğiz. Bu, ağır bir ödeme şekli. Bu şekil ayrıca Rus gazının Avrupalı müşterilere ulaştırılması sürecinde sorunlara sebep olabilir. Anlaşmaya varmaya açık ve sabırlı tavrımız da bundan kaynaklanıyor. (Ön ödeme sistemine) hemen bugün geçebilirdik, ama beklemeye karar verdik. 1 ayda daha bekleyeceğiz.”
Gazprom’un hesaplamalarına göre Ukrayna’nın Rusya’ya olan gaz borcu Mart sonu itibarıyla 2,2 milyar doları buldu.
“RUSYA’YI CEZALANDIRMAK İSTEYENLER, OTURDUKLARI DALI KESİYOR”
Rusya Devlet Başkanı Putin’e, ABD’nin Rusya’ya getirdiği yaptırımlar da soruldu. “Amerika dilediğini yapıyor. Onu kimse cezalandırmazken, neden Rusya’yı cezalandırmaya uğraşıyorlar?” sorusuna canlı yayında yanıt veren Putin, şu ifadeleri kullandı:
“ABD, kuşkusuz, dünyanın lider devletlerinden biri. Eskiden ABD’nin tek lider olduğu, dünyada tek kutuplu sistemin var olduğu düşünülürdü. Şu anda ise bunun doğru olmadığı anlaşılıyor. Dünyada dengeler birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Eğer birini ‘cezalandırmaya’ uğraşırsanız, bunun sonu elbette size de dokunur. Bu, oturduğunuz dalı kesmek gibi bir şeydir. Bunun bir gün anlaşılacağına inanıyorum.” (rsfmradio.com)