Bir "seks turisti"nin Türkiye maceraları: Nasıl çalışıyorlar? Ne kazanıyorlar?
![]()
Rusya’da yaz döneminde Türkiye’nin de dahil olduğu bazı ülkelere “fuhuş turları”ndaki artış gündeme geldi. Moskovski Komsomolets, yurt dışında çalışan eskort Rus kızlarının yaşadıklarını mercek altıan aldı. Haberde, Türkiye’nin de dahil olduğu birçok ülkeye haftalık veya iki haftalık turlarla giden, lüks otellerde konaklayan ve “eskort kız” olarak çalıştıktan sonra ciddi para biriktirerek ülkelerin dönen Rus kızların hikayeleri anlatıldı.
Gazeteye konuşan bir “eskort ajans” yetkilisi, “Bizimle çalışanlar günde ortalama bin dolar kazanıyor. Buna aslında iş denemez. Bu büyük bir keyif. Güzel şehirlere seyahat, başarılı ve enteresan insanlarla görüşme, pahalı restoranlara gitme imkanı sunuluyor. Her isteyen kız, hayatını iyi yönde değiştirerek, günde 500-2 bin dolar arasında gelir sağlama imanına sahip” dedi.
Türkiye’ye yapılan “eskort turlar”dan da örnek verilen haberde, “İstanbul’da eskort kızların saati ortalama 160 dolar, geceliği (8 saat) 450 dolar. Günlük otel konaklama fiyatı 70-100 dolar. Turlar yedi günden başlıyor. ‘İş’ 5 yıldızlı otellerde yapılıyor. 18-27 yaş arasındaki kızlar seçiliyor” denildi.
Yabancı ülkelere bu amaçla giden kadınların çoğunun ülkenin dilini bilmediğine ve bu ülkelerde ilk kez bulunduğuna dikkat çekildi.
“Seks turisti” olarak nitelendirilen bir Rus kadın, Türkiye’de başından geçenleri şöyle anlattı:
“Bizi karakola götürdüler. Sabah 06.00’ya kadar bekletildik. Karakolda 20 kız daha vardı. Herkese İstanbul’a nasıl geldiklerini, ne iş yaptıklarını soruyorlardı. Ben turist olarak geldiğimi, otelde kaldığımı söyledim. Dönüş biletimi gösterdim. Sonra Türkçe bir kağıt imzalatmak istediler. Bunu reddettim ve Rusya Konsolosu ile görüşmek istediğimi söyledim. Neyse ki İstabul’da Rusça bilen bir avukat tanıdığım vardı. Avukat, Türk polislerin, bana muhabbet tellalı olduğuma ve kız arkadaşımı sattığıma dair kağıt imzalatmak istediklerini söyledi. Hayat kadınlığı için sınır dışı edilirken, fuhuşa aracılık için ciddi hapis cezası alıyorsunuz. Yapılan düzeltmelerin ardından imzaladım. Sabah erkenden bizi, askeri hastaneye benzeyen bir sağlık kuruluşuna götürdüler. Pencerelerde demir parmaklıklar vardı. Kan tahlili yaptırmamız gerekti.
Akşam 19.00’a kadar tahlil sonuçlarını bekledik. En sıradan hastalığı bile tespit etmiş olsalardı, hastanede kalmamız gerekecekti. Ciddi bir hastalık saptansaydı, o zaman Türk halkına bulaştırdığımız için hapse girerdik. Sağlıklı olduğumuza dair belge verdiler. Salıverileceğimizi söylemelerine rağmen bırakmadılar. Penceresiz bir hücrede bir gün daha tutulduk. Su ve yemek vermediler. Sadece paran varsa yemek sipariş edebiliyordun.
Üçüncü gün herkesi nezarethaneye attılar. Bu kat, farklı milliyetlerden kadınlar, kızlar, çocuklarla doluydu. Hepsi birinin kendilerine bilet almasını ve ülkelerine dönmeyi bekliyorlardı. Ben sınır dışı edilmeyi kabul ettim. Çünkü artık dayanacak gücüm kalmamıştı...”
24.7.2017
Реклама