Erdoğan: "Putin'e dedim ki..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rus lider Putin ile yaptığı görüşmede dile getirdiği teklifi İstanbul'da bir konuşması sırasında açıkladı. Yeni Cevahir Alışveriş Merkezi'nin açılış töreninde konuşan Erdoğan, dolar ve faiz karşıtı söyleminiş tekrarlarken sözü Rusya'ya getirdi. Erdoğan şöyle dedi:
"Putin'e 'Alışverişimizi yerli parayla yapalım. Ne alıyorsak senden Rus rublesi ödeme yapayım. Sen de bana Türk lirası ile ödeme yap' diye önerdim. Aynı şeyi Çin'e teklif ettim. Makul karşılandı. Merkez Bankası'na da talimat verdim. Bu yollarla inşallah yürütmeye çalışacağız."
Erdoğan'ın açıklamalarında satırbaşları şöyle:
"Yastığınızda ne kadar döviz varsa gelin bunu milli paraya, altına yatırın demiştim. Niye, altın bizim için değişmez ölçüdür. Benim de alanım ekonomi. Bir baskı aracıdır. Gelin milli değerlerimize sahip çıkalım. Gelin şu an dövizinizi çevirin. Yastığınızın altında varsa, TL’ye çevirmeliyim. Zarar edersek ne olur? Bak, bu millidir, bunda bereket vardır. Çünkü öbürü emperyal amaçların bir aracı. Yerli, milli parana sahip çıkacaksın. Sayın Putin’e şunu teklif ettim. “Alışverişi yerli parayla yapalım.” Sizden ne alıyorsak rubleyle ödeyelim, sen de lirayla öde. Çin’e, İran’a teklif ettim. Makul karşılandı. Bundan sonra aramızdaki bu münasebetleri merkez bankalarına da talimatı verdik.
Tekrar tüm milletime sesleniyorum. Yastığının altında ne varsa gel bunu altına yatır, gel TL’ye yatır. Piyasayı bununla düzenleyelim. Türkiye ekonomisi sağlam temeller üzerinde inşa edilmiştir.
Osmanlı’da yüzde 900’lere kadar faizi çıkardılar. Bu millet bunu da aştı. Vergi gelirlerinin faiz borcunu karşılayamadığı günler vardı. Birkaç milyar dolar için IMF’ye boyun bükülen günleri yaşadık. IMF’ye borcumuz yok. Merkez Bankamızın döviz rezervi işlerimizi görüyor. Felaket senaryolarından bahsedenler paralarına para katmanın mutluluğunu yaşıyordu o dönem. Millet gelecek kaygısıyla kıvranırken bunlar sırça köşkünde sefa sürüyordu. Bu dönemler geri gelmemek üzere kapanmıştır. 14 yıldır hayata geçirdiğimiz reformlar ekonomimizi büyük reformlara karşı dirençli hale getirdi. 15 Temmuz’un ertesinde, benim milletim yastığının altında 2,5 milyar doları piyasaya sürdü ve TL almak suretiyle hesapları alt üst etti.
Küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmaların ülkemizdeki etkisi geçicidir. Amerika yaşamadı mı? Bunlar her yerde oluyor. Mesele bunu çok kısa sürede atlatmak. Türkiye nasıl 2008 krizini diğer ülkelere göre çok rahat atlattıysa çok daha kısa sürecek bu çalkantılı dönemi atlatacaktır. Madem kriz operasyonu döviz üzerinden kullanılıyor, biz de her yerde TL kullanıp dövize bağlılığımızı düşürmeliyiz. Türk parası üzerinden yapabileceğimiz işlemleri, tüm ihaleleri TL üzerinden bu şekilde gerçekleştireceğiz. İhalelerde de bir dönüm noktasını başlatacağız. Alımları neden döviz üzerinden yapıp bağımlı hale gelelim. Neden yastık altında atıl halde duran ziynet eşyalarını, dövizleri, altınları ekonomimize kazandırmayalım. 15 Temmuz’da nasıl el birliğiyle demokrasimize, geleceğimize sahip çıktıysak şimdi de ekonomimize sahip çıkma zamanıdır. Gün Türkiye’nin ekonomi seferberliğine destek olmak zorundayız. Cevahir ailesine çağrımıza kulak verip kiralamaları döviz yerine Türk lirasıyla yaptıkları için teşekkür ediyorum.
Benim burada özellikle ekranlar aracılığıyla duyurmam gereken bir konu daha var. Hep söylüyorum, anlaşamadığımız kurumlar olabilir. O da şu, çünkü şu anda yatırımcıların oluşturduğu bir mecliste bir aradayız. Faiz meselesini çözmemiz gerekiyor. Yalnızlığımı biliyorum ama mücadelemi sürdüreceğim. Çünkü faizi önemli bir sömürü aracı olarak görüyorum. Faizi emperyalist mantığın en önemli sömürü araçlarından biri olarak görüyorum. Faizi yatırımcıyı köşeye sıkıştırma aracı olarak görüyorum. Türkiye’de en yüksek parayı kazanan finans sektöründe olanlardır. Kendi öz sermayeleriyle değil ha, mevduat sahiplerinin bankaya yatırdığı parayla vurgunu vuruyor. "
3.12.2016
Реклама