Türk işadamıyla siber hırsızlık
![]()
"Siber hacker"ların dünyayı kasıp kavuran dolandırıcılık tuzağına Rusya'da bir Türk işadamının da düştüğü belirtiliyor. 1993'den beri Rusya'da yaşayan ve Türk şirketlerine hukuki konularda yardımcı olan avukat Ender Karataş, bu konuda Rus polisine intikal eden önemli bir vakayı gündeme getirerek işadamlarını uyardı.
Karataş'ın konuyla ilgili yazısı şöyle:
"Rusya da yaşayan bir yatırımcı vatandaşımız Rusya interpol tarafından yakalanarak ekonomik suçlar ile mücadele şubesine götürüldü ve sorgulandı.Daha sonra çalıştığı ticari birikimlerini ve Rusya da sahibi olduğu iki fabrikanın mevduat hesaplarını açtığı bankanın açtığı dava da yargılanmak üzere Rusya çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı.
Dosya yı inceleyen avukatlarımız şunları gördüler; iş adamımızın online şahsi ve şirket online banka hesabından dokuz ay içerisinde yaklaşık 1,8 milyon dolar para kaybolmuş ama vatandaşımızın hesaplarından bir eksilme görülmemiş.
Dedektifler, soygunun sorumluluğunun Rusya, Ukrayna ve Avrupa’nın başka bölgelerinin yanı sıra Çinli siber suçlulardan oluşan çok uluslu bir çeteye ait olduğunu belirlediler.
Siber hırsızlıktan sorumlu suç çetesi bir dizi yeni saldırı tekniğinden yararlanmış. Yabancı ülke vatandaşları ve şirketler hedef seçilmiş, siber suç faaliyetlerinin gelişiminde, kötü niyetli kullanıcıların doğrudan bankalardan para çaldığı ve son kullanıcıları hedeflemekten kaçındıkları yeni bir yöntem bulmuş..
2013 yılından bu yana suçlular, yaklaşık 30 ülkede 100 banka, e-ödeme sistemi ve başka finansal kuruluşlara saldırı girişiminde bulunmuş. Saldırılar hala etkinliğini koruyormuş.
Para çalmak amacıyla ülkelerde bulunan yabancı işadamlarının ve şirketlerin kullandığı ilk bilgisayara bulaşılması ile başlayan süreç her banka soygunu için ortalama olarak iki ile dört ay sürüyor.
Siber suçlular, kimlik avı yöntemiyle bir çalışanın bilgisayarına erişim sağlayıp kurbanın bilgisayarına casus yazılımını bulaştırarak işe başllanıyor. Daha sonra kurum içi ağa ulaşarak video gözetimi için yöneticilerin bilgisayarlarının izini sürmeyi başarıyorlar. Bu da, nakit aktarım sistemlerini çalıştıran kişinin ekranlarında olup biten her şeyi görmelerini ve kaydetmelerini sağlıyor. Bu şekilde dolandırıcılar, yapılan işlemlerin tüm ayrıntılarını öğreniyorlar ve böylece para transferi ve ardından nakit çıkışı yapmak için yapılan işlemleri taklit etmeyi başarıyorlar.
Para nasıl çalınıyor?
Zamanı geldiğinde dolandırıcılar, parayı kendi banka hesaplarına transfer etmek için çevrimiçi bankacılık ya da uluslararası e-ödeme sistemlerini kullanıyolar.
Siber suçlular, muhasebe sistemlerinin tam merkezine nüfuz ederek, hileli bir işlem yoluyla ekstra parayı ceplerine indirmeden önce hesap bakiyelerini şişirme yöntemini kullanıyorlar.Örneğin, bir hesapta 10.000 dolar varsa suçlular bu tutarı değiştirip 100.000 dolar yaparak aradaki 90.000 dolarlık farkı kendi hesaplarına aktarıyorlar. Gerçek 10.000 dolar hala yerinde olduğundan hesap sahibi bir sorun olduğundan şüphelenmiyor.
Bankaların hangi yazılımı kullandıklarının suçlular için hiçbir önemi yok.Yani, bankanın kullandığı yazılım benzersiz olsa bile saldırganların bankaların hizmetlerini heklemesine dahi gerek kalmıyor.
Akıllı telefonlarda şifrelerinizi saklamayınız, online bankacılık hizmeti veren bankalardan bu hizmeti virus ataklarına karşı sigortalayan bankaları seçiniz, masaüstü bilgisayarların kameralarını görüntülü konuşma yapmadığınız zamanlarda off konumuna getiriniz…"
29.8.2016
Реклама