Ruslar neden gülümsemez?
MOSKOVA MUHTARI yazıyor: Üniversite yıllarından bir Türk arkadaşım, uluslararası şirketin Türkiye ofisinde başarılı olunca, rütbesini yükseltip onu Londra’ya gayet güzel bir pozisyonda çalışmaya davet ettiler. Dünyalar onun oldu. Hem hayallerinin şehri Londra’da yaşayacak, hem de kariyer merdiveninde epeyce yukarı çıkacaktı. Her şey harika başladı. En azından o öyle anlatıyordu. İki yıllık kontrat süresinin sonlarına doğru bir akşam şirketin yılbaşı partisinden çıktığında aradı. Muhabbet ettik. Her şey mükemmeldi. Partide “patronlarla” uzun uzun sohbet edip eğlenmişler, herkes onu kibar sözlerle övmüş, işlerin yolunda gitmesinin verdiği öz güvenle partiden ayrılmış, mutluluğunu paylaşmak için beni aramıştı.
Ertesi akşam yine telefonum çalınca şaşırdım. “Alo” dediği an bir şeyin yolunda gitmediğini anladım. “Kovuldum!” dedi. “Nasıl olur? Dün geceden sonra nasıl kovulursun?” diye hayretle sordum. “Aynı patron bugün beni odasına çağırdı, yine güler yüzle, benim ne kadar iyi bir insan olduğumu filan anlattıktan sonra kontratımızı uzatmayacaklarını tebliğ etti. Şoktayım!”
Böyle bir hadisenin Rusya’da vuku bulma ihtimali neredeyse sıfırdır bence. Rusların çoğu, eleştirilecek ölçüde “düz”dür. Ne düşünüyorsa, ne hissediyorsa aynen karşısındakine yansıtır.
YAZININ DEVAMINI MOSKOVALIFE'TA OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Реклама