Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
YAZARLAR

34 milyon dolardan bugüne, 18 yıl: Rusya'ya güvenenler şampanyayı içerken...

SUAT TAŞPINAR yazıyor: Yıl 1997... Aralık ayının ilk günü... Moskova feci kışa teslim... Molodojnaya metrosunun yanındaki tören alanı ana baba günü... O günlerde muhabirliğini yaptığım NTV için, binanın önünde kalabalığa dirsek ata ata, Rus kameramanla güç bela kendime yer açıp canlı yayın yapmaya çalışıyorum. “Tarihi bir gün” yaşanıyor çünkü: SSCB’nin tabutu çivilendikten sonra, Rusya’nın Batılı anlamda ilk hipermarketini Türkler açıyor... Enka-Koç ortaklığı, Migros’u Moskova’ya taşımış.. Bir heyecan, bir mutluluk, bir gurur...

Tam 18 yıl sonra, bu kez Moskova’nın bize bahşettiği son “pastırma yazı” güneşinin keyifli sıcaklığını hissederek, aynı toprağa basıp kafamı kaldırdığımda gördüğüm manzara bambaşka...

O gün, geceli gündüzlü çalışılıp, neredeyse 6 ay gibi rekor bir sürede tamamlanan, “bir an evvel yetiştirelim” telaşıyla “kocaman bir kutu”dan fazla bir özelliği ve güzelliği olmayan bir bina açılmıştı. 

Ama onun önemi o şartlarda “güzelliği” değildi; işleviydi, Rusya’nın kapitalist tarihinin ilk modern hipermarketi oluşuydu... Şarık Tara’dan Rahmi Koç’a, devrin Moskova Belediye Başkanı Yuri Lujkov’a herkes oradaydı... İçeride açılış yapılırken, dışarıda binlerce insan, dondurucu soğuğa aldırmadan bekliyor, hatta içeri girmek için kapıları zorluyordu...

Yaşlı Rus kameramanın o gün söylediği bir sözü hiç unutmadım: 

“Ben böyle bir manzarayı bir de 1990’da Puşkin Meydanı’ndaki ilk Mc Donald’s açıldığında görmüştüm... Bugün bir tek o günle kıyaslanabilir...”

Bazen oturursunuz, bir kaç saati geçiremezsiniz... Bazen gözünüzü bir yumup açarsınız, onlarca yıl geçmiştir! Yani günler yavaş, ama yıllar çok hızlı geçer... Hafta sonunda “Kuntsevo Plaza”nın açılışında, 18 yılın nasıl da “rüzgar gibi” geçtiğini düşündüm...

Ama sadece bu değil; hafızanın kepenklerini aralayınca, Moskova’daki hayatın temposunu tartınca, başka şeyler de geldi aklıma:

Mesela o gün, 1997’de ilk Ramstore için 34 milyon dolar yatırıldığını, bunun o zamanlar “çok büyük bir yatırım” olarak alkışlandığını, bugünse aynı araziye dikilen yeni AVM için 530 milyon dolar harcandığını düşündüm... Aradaki "yarım milyar dolar"ın bu topraklarda kazanılan paranın yine buraya yatırılması olduğunu düşündüm...

Mesela o gün pazara ilk girmenin avantajıyla yol alan, ama sonra hem yönetim hataları, hem know how’da bizden ışık yılı önde olan Avrupalı devlerin gelişiyle Ramstore’un tarihin raflarına kalktığını düşündüm...

Mesela o manzarada hiç demoralize olmayan Enka’nın, marketçilikte vitesi küçültüp, aksine en iyi bildiği işlere dönüp, hem yatırımları, hem işletmeciliği ile son derece başarılı, karlı AVM’ler ve iş merkezleri ile Rusya’yı fethetmeye devam ettiğini düşündüm...

Mesela 18 yıl önce 34 milyon dolarlık o yatırımın açılışına şirketlerin en kıdemli büyüklerinin heyecanla koşup geldiklerini, ama belki bu sistematik başarı çizgisi artık “rutine” dönüştüğü için, belki bu başarıda en fazla payı olan gençlerin önünü açmak için 500 milyon dolarlık yatırımın sahnesinde Enka’yı gencecik iki ismin temsil ettiğini düşündüm...

Mesela yıllar önce sırf Ruslara kadirşinaslık göstermek için konuşmaların sonunda bir tek kelimeyle “Spasibo!” demenin alkışlandığı nostaljik günlerden, bugün bu yatırımın genç Türk kaptanı Murat Duran’ı mükemmel bir Rusça ile irticalen yaptığı konuşmanın verdiği gururu ve keyfi düşündüm...

Mesela 18 yıl öncenin genç-yakışıklı mühendisi Hüseyin Çalın, bugün yine Moskova'da Enka'nın zorlu projelerinde ter dökerken, o zamanlar şirketin maskotu gibi sevilen minik oğlu Ata'nın, bugün ABD'den diplomalı genç bir profesyonel olarak dönüp yine Enka'da iş hayatına atılmasındaki güzelliği düşündüm...

Mesela Rusya’da yıllardır yükselen pazarda “yelkeni rüzgarla doldurup sörf yapan”ların şimdi sırat köprüsünden geçtiği bir dönemde, Enka’nın frene basmak bir yana, “nasılsa maliyetler düştü, Rusya’nın geleceğine daha uygun şartlarda yatırım yapıyoruz, sonunda yine kazanacağız” diyerek yoluna tam gaz devam ettiğini düşündüm...

Velhasıl, piyasada morallerin bozuk olduğu bir dönemde Moskova’nın en iyi AVM’si olmaya aday “Kuntsevo Plaza”nın  açılışı, “enseyi karartmama” yolunda bize de umut verdi...

Kriz geçer, Rusya kalır... Ve risk almayan şampanya içemez!

4.10.2015


Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Hayatınız ve işiniz için 2023'e kıyasla genel 2024 beklentiniz nedir?
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама